İkinci İnönü Savaşında Yunan ordusunun kayıpları küçümsenmeyecek kadar önemli idi. Gerçekten Türklerin 35.000’e yakın insanla giriştikleri İkinci İnönü ve Aslıhanlar savaşları sonundaki Yunanlıların insan kaybı pek fazla idi. Ayrıca onlar, yüz kadar ağır, iki yüz kadar da hafif makineli tüfek ile çok sayıda piyade ve topçu mermisi, on otomobil ve iki uçak da kaybetmişlerdi. Bu savaşlarda iki binden fazla Türk yaralanmış, bin kişi kadar da şehid düşmüştü. Fakat cephe gerisindeki yerlerde Türklerin kaybı pek fazla idi. Çünkü yenik düşman, eski mevzilerine çekilirken, daha önce de söylendiği gibi, Türk şehir, kasaba ve köylerini yakmış, pek çok insanı da öldürmüştü. Ankara Hükümeti, bütün bunları yerinde görmek üzere bir “Tahkik Komisyonu” kurmuş, bu durumu Yunan hükümetine bir nota ile duyurmuş, zamanı gelince gerekli tazminatın isteneceğini de bildirmişti. Bundan başka Temps gazetesi yazarlarından Madam Gaulis, gözlemlerde bulunmak ve gördüklerini yazmak için, davet edildi. Fakat ne yabancı gözlemcilerin çağrılması işi, ne de tazminat isteneceğinin açıklanması, Yunanlılar üzerinde herhangi bir etki meydana getirdi ve yapmakta oldukları kötülükleri önledi. Nitekim 20/21 Haziran’da sallarla Sakarya’yı geçen Türk kuvvetlerinin 22 Haziran’da İzmit yakınında onları yendiği sıralarda Yunan askerleriyle birlikte Rum, Ermeni çetelerinin ve milli harekete karşı olan Abazaların azgınlıkları, tüyleri ürpertecek kadar korkunç olmuştu. Batı ve Doğu Trakya’da giriştikleri hareketler ise dayanılmayacak bir hale gelmişti. Bundan dolayı Batı Trakyalılar, Yuna8nlıların yapmakta oldukları zulmü ve Müslümanları silah altına alarak cepheye sevk etmelerini, İ’tilâf Devletleri katında protesto ettiler, bir yandan da durumu Büyük Millet Meclisi’ne duyurarak yardım istediler. Fakat Ankara kendilerine yardım edebilecek durumda değildi. O sadece, Türk uyruklu Rumların, Yunanlılar tarafından silah altına alınmalarını protesto eder mahiyette bir yazı ile durumu İstanbul’daki Amerika, Fransa, İtalya elçiliklerine duyurmuş ve bu gibilerin, esir düştükleri takdirde, öldürüleceklerini bildirmişti. |