10 Nisan 1922’de Cenova’da toplanan milletler arası iktisadi konferans’da da, Yunan Başvekili bir şey sağlayamamış, sadece kendisine “Şu müşkil zamanda, sıhhatını bahane ederek memalik-i ecnebiyyeye seyyahata çıkmasını, Kral’a telkin etmesi” söylenmişti. Bu, Kral’ın tahtını terk etmesini istemekti. Çünkü bu suretle Yunan milletinin çıkarlarının daha iyi olarak korunulacağı düşünülüyordu. Ancak, Yunan Kralı, “Anadolu ve Trakya, terk-i saltanat zahmetine değmez” diyecek kadar tahtına bağlı idi. Fakat Devletler tarafından 26 Mart’ta teklif edilen yeni barış şartları, Sévres Andlaşması ile elde edilenlerden daha az şeyler sağladığı için, halk arasında Kral’a ve o günkü İdareye karşı duyulan hoşnutsuzluğu artırmıştı. Öte yandan bazı gazetelerde, Sakarya Savaşından sonra Anadolu seferi aleyhinde yazılar çıkmaya başlamış, ordu mensupları arasında da adı geçen sefer hakkında korkunç bir propaganda baş göstermişti. Zaten savaştan usanmış ve bezgin bir hale gelmiş olan Yunan askerleri ise bu savaşın faydasızlığını anlamışlardı. |