Gerçekten, 1 Şubat 1921’de Eskişehir’de “Kuvâ-yi Havâiye Müdiriyyet-i Umumiyyesi’nin kurulmasından sonra Türk Hava Kuvvetleri daha düzenli bir şekil aldı. 5 Temmuz 1922’de bu genel müdürlük de kaldırılarak Konya’da “Kuvâ-yi Havâiye Müfettişliği” kuruldu ve bütün bu çabalardan sonra, 1922 Ağustos’unda, “Cephe Tayyare Bölüğü”nün işe yarar uçak sayısı ancak 10’a varabilmişti. Ulaştırma araçları bakımından ise Türk ordusunun durumu büsbütün kötü idi. Çünkü, elde bulunan çok sayıdaki otomobiller hariç, Türk kuvvetlerinin ulaştırma araçlarını, çocuk, kadın ve ihtiyar erkeklerin sürdükleri develerle öküzlerin çektikleri kağnılar teşkil ediyordu ve bunların sayısı da yeteri kadar değildi. Fakat tamamlanması için büyük bir çaba harcanıyor ve her çareye baş vuruluyordu. İşte en uzak yerlerdeki silah, cephane ve Ermenilerin yenilmesinden sonra o cephedeki bazı toplar ile savaş gereçleri hep bu araçlarla taşındı, askeri birliklerin bir yerden başka bir yere nakli ise çok zaman yürüyüşlerle yapıldı. |