1925’lerin Şeyh Sait ayaklanması bir gerçeği tüm açıklığıyla gözler önüne sermiştir. Türkiye’de her karşı devrimci eylem siyasal ödünlerin sonucu halkın dinsel inançlarına el atılarak başlatılacak; mezhep ayrılıkları budunsal ayrılıklar, toplumsal, ekonomik, ekinsel geri kalmışlıklar öne sürülerek konunun içyüzünü bilmeyen halk karşı devrim eyleminin destekçisi durumuna düşürülecektir. A. Mustafa Kemal’e Suikast Doğudaki ayaklanmanın bastırılması, karşı devrimci eylemin tüm destekçilerinin yasalarla susturulması Atatürk devrimine bir dizi yeni devrimci atılımı artarda gerçekleştirme olanağı sağlamıştır. Fakat tüm umutlarını yitiren karşı devrimciler bu sefer de Mustafa Kemal’ in fiziksel varlığını ortadan kaldırmak, böylece devrimi sona erdirmek umuduna kapılmışlardır. Mustafa Kemal’i İzmir’de öldürmek amacıyla yapılan suikast girişimi, cinayet örgütüne alınmak istenen bir yurttaşın zamanında kendilerini ele vermeleri üzerine önlenmiş ve elebaşılarının hepsi İstiklâl Mahkemeleri’nde yargılanarak asılmışlar, ağır cezalara çarptırılmışlardır. Bu olaylardan sonraki yıllar tutucuların sustuğu, yani bir ortamın bekleyişi içine girdiği dönemlerdir. |