Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 10:29   #44
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Türkiye'de Pozitivizm Geleneği
Atatürk'ün eylemi, düşünsel olarak da, siyasal olarak da Osmanlı içinde
Tanzimat'tan beri oluşagelen birikimlerin bir sonucudur. Bu açıdan
düşünüldüğünde, Türk Devrimi'nin düşünsel planda pozitivizme oturmuş
olmasında şaşılacak hiçbir taraf yoktur.
Halkevlerinin kurucusu Dr. Reşit Galip ile yaptığı bir konuşmada Atatürk'ün
söylediği şu sözler, tam bir pozitivist felsefenin yansımasıdır: --Benim manevi
mirasım, bilim ve akıldır. Zaman hızla dönüyor. Böyle bir dünyada asla
değişmeyecek yargılar getirdiğini ileri sürmek aklın ve bilimin gelişmesini
yadsımak olur.-- (Koloğlu, tarihsiz:48).
Taner Timur, Türk Devrimi'nin hemen hemen tümüyle --pozitivist ideoloji--ye
dayandığını öne sürerken şöyle diyor: --XIX'uncu asırda Avrupa'da keskinleşen
sınıf kavgalarının ideolojik ifadesi idealizm-materyalizm çatışması şeklinde
ortaya çıkmıştı. Aslında, idealizm-materyalizm mücadelesinin tarihi eskidir
ve eski Yunan'a kadar gider. Ancak burjuva devrimlerinden önce idealizm,
dinci idealizmin tekelindeydi ve kilise tarafından temsil ediliyordu. Oysa,
XIX'uncu yüzyılda müsbet ilimlerin gelişmesi, bir yandan kilisenin itibarını
sarsmış ve idealizmin laik biçimlerde savunulmasına yol açmış, diğer yandan
da geleneksel mekanik metaryalizm yerine diyalektik materyalizmin doğuşunu
sağlamıştır. Burjuva çıkarları bu dönemde çeşitli ideolojiler tarafından
savunulmuştur. Ancak bunlardan bir tanesi vardır ki, Batı'dakinden farklı
nedenlerle Jön-Türkler'den itibaren Osmanlı aydınlarını etkilemiş ve Türk
Devrimi'ne de temel , teşkil etmiştir. Bu ideoloji pozitivizmdir.--(Timur,
1971:128-129). Yine Timur; bir yanlış anlamayı önlemek için, --pozitivizm--den
anlaşılan kavramı şöyle belirtiyor: --Ancak bugün bir fikir akımını veya
sosyal teoriyi --pozitivist-- olarak nitelendirirken dayanılan şey, Comte'un
bugün için önemi kalmamış olan teorileri değil, yöntemidir.--
(Timur, 1971:129).
  Alıntı ile Cevapla