A) Sınıfsal Devrim Kuramındaki Determinizm
Sınıfsal devrim modeli de insan toplumlarının zorunlu olarak belli
aşamalardan geçerek, kaçınılmaz bir sona doğru geliştiğini savunur.
Her toplum, üretim güçleri ve üretim ilişkileri tarafından oluşturulan
üretim biçimlerine dayalıdır. Üretim güçleri, makineler, araç ve gereçler,
iş konuları ve insanlardan oluşur. Bu güçler; hep birlikte insanlar
arasındaki üretim ilişkilerini düzenlerler. İşçi ile patron, ağa ile köylü
arasındaki ilişki, üretim ilişkisidir. Bunu belirleyen olay, endüstri ya da
tarım konularında kullanılan araç ve gereçlerdeki değişme ve gelişmeler,
çeşitli mekanizmalar yoluyla toplumun tüm kurumlarını ve yapısını etkiler.
Çeşitli gelişme, keşif ve icatlar sonunda, insanoğlunun kullandığı araç,
gereç ve makineler teknik olarak daha mükemmelleşir. Bunların gelişmesiyle,
insanoğlunun makineleri kullanma biçimi de değişir. Örneğin, işbölümü daha
ileri ve etkin bir nitelik taşır. Böylece, temeli maddedeki değişmeye bağlı
olan gelişmeler sonunda, bir toplumun üretici güçleri; o toplumun genel
üretim ilişkileriyle uyuşmazlığa düşer. Bu durumda, toplumun üretim biçimi
değişmek zorunda kalır. İşte toplumsal devrim budur (Marx, 1904:10-13). Bütün
bu mekanizmanın altında, mevcut üretim biçiminin eski üretim araçları
teknolojisi tarafından ve eski sınıflar aracılığıyla oluşturulmuş olması, bu
nedenle de çağdaş teknolojiye ve sınıflara uyum sağlayamaması gerçeği
yatmaktadır. |