B) Sınıfsal Devrim Kuramındaki Toplum Modeli
Tarih içinde çeşitli aşamalardan geçerek ondokuzuncu yüzyıla erişen
insanoğlu, iki büyük sınıf arasındaki çatışmalarla belirlenen bir toplumda
yaşamaktadır. İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı arasındaki bu çatışma sırasında
bütün öteki sınıflar da bir tarafı tutmak zorundadırlar. Sermaye sınıfı
gittikçe güçlendiği, kudret de gittikçe tek elde toplandığı için, sermaye
dışında kalan öteki sınıflar da gittikçe güçsüzleşmekte, yoksullaşmaktadırlar.
Bu nedenle aşağı orta sınıf, küçük imalatçı, esnaf gibi kişiler ve köylüler
de burjuvaziye karşı savaşmak durumundadırlar. Bunlar da zamanla kaçınılmaz
olarak proleterleşmektedirler. Bütün bu süreç sonunda sermaye ve mülkiyet
merkezileşecek, buna karşılık geniş yığınlar yoksullaşacaktır. En sonunda da
proleterya iktidara el koyacak, kendi dışındaki sınıfları ortadan kaldıracak,
toplumda sınıfların işlevine gerek kalmadığı için de (yani, artık bazı özel
sınıf çıkarları, genel çıkarlarmış gibi sunulmak durumunda olmayacağı için)
kendi kendisini de yok edecektir. Böylece sınıfsız topluma ulaşılacaktır. |