Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 10:31   #61
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ancak, dış sömürü yapan ülkeler için, bilinçlenen işçiye daha çok pay
vermek önemli bir sorun olmaktan çıkar. Örneğin, İngiltere, Hindistan'daki
sömürüsünden elde ettiği gelirin bir bölümünü, ülke içindeki kapitalist
sınıfı büyük ölçüde zarara uğratmadan işçi sınıfına aktarabilirdi.
Nitekim, genel gelişmeler de böyle olmuştur. Sömürgesi olan ülkelerde, hele
bu ülkeler bir de gelişmiş kapitalist ülke niteliğindeyseler, işçilerin
isteklerini karşılamak çok daha kolay olmuş, bu da bir sosyalist devrimin
önünü, onu anlamsız bırakarak, kapamıştır.
Aynı olguya, (endüstri devrimi olgusuna) dikkatle bakarsak, bu döneme
öncülük eden ülkelerde, sömürünün çok hızlı ve çok yüksek oranlarda olduğunu
görürüz. Böylece, işçi bilinçlenmeye pek de zaman bulamadan, ulusal gelir,
artık proleteryayı bile memnun edecek bir bölüşüme uygun düzeye gelebilmiştir.
Yine aynı tür ülkelerde, toplumsal akışkanlık (meslek, gelir ve statü
bakımından toplumun alt katlarından, üst katlarına doğru hareket) oldukça
yaygın gözükmekte ve gösterilmektedir. Bu bir de, --bir adam-bir oy-- ilkesine
göre işleyen demokratik mekanizma ile birleştirildiğinde, insanlar, gerek
siyasal bakımdan yönetimi denetledikleri, gerekse toplumsal bakımdan her
türlü olanağın erişilebilir olduğu konusunda oldukça belirgin yargılara sahip
olurlar. Bu durumun, her türlü devrimci tutumu anlamsız kılacağı açıktır.
  Alıntı ile Cevapla