Birinci olarak, Mustafa Kemal Paşa, sınıfsal bir devrim modelinden hareket
etmemektedir. Bunu pek çok kanıtın yanında, Kurtuluş Savaşı sırasında
Ankara'daki Sovyet temsilcisi olan Aralov'a söylediği şu sözlerde de
görüyoruz: --Sizin Rusya'da, mücadeleci, emektar bir işçi sınıfı var, ona
dayanmak mümkündür ve dayanmalıdır. Bizde işçi sınıfı yoktur, köylüye göre
ağırlığı çok azdır. Sizde endüstri gelişmiştir. Bizde ise yok gibidir.
Fabrikalarımız, parmakla sayılacak kadar azdır.-- (Bu yıllarda, ülkede, daha
önce de olduğu gibi, aslında işçi eylemleri vardı. --Etingü, 1976; Sencer,
1969; Sülker, 1973; Çıladır, 1977). Fakat bu eylemlere karşın, gelişmiş bir
işçi sınıfından söz etme olanağı yoktur.) (Aralov, 1967:92).
Sovyetlerin Görüşü
İkinci olarak belirtilmesi gereken nokta, Sovyetler Birliği'nin Türk
Kurtuluş Savaşı'nı, anti-emperyalist bir eylem sayması ve bu nedenle de
Mustafa Kemal ve arkadaşlarına yardımcı olmasıdır. Yine Aralov, bu konuda
Lenin'in kendisine, Türkiye'ye yola çıkmadan önce şunları söylediğini
yazıyor: --Mustafa Kemal Paşa, tabii ki sosyalist değildir. Ama görülüyor ki,
iyi bir teşkilatçı... Kabiliyetli bir lider, milli burjuva ihtilalini idare
ediyor. İlerici, akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist inkılabımızın
önemini anlamış olup, Sovyet Rusya'ya karşı olumlu davranıyor. O, istilacılara
karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına,
padişahı da yardakçılarıyla birlikte silip süpüreceğine inanıyorum. Halkın ona
inandığını söylüyorlar. Ona, yani Türk halkına yardım etmemiz gerekiyor. İşte,
sizin işiniz budur. Türk hükümetine, Türk halkına saygı gösteriniz. Büyüklük
taslamayınız. Onların işlerine karışmayınız... İngiltere onların üzerine
Yunanistan'ı saldırttı. İngiltere ile Amerika bizim üzerimize de bir sürü
memleket saldırttı... Sizi ciddi işler bekliyor. Yoldaş Frunze bugünlerde
Ukrayna Cumhuriyeti adına Ankara'ya gidecektir. Herhalde onunla Türkiye'de
karşılaşacaksınızdır. Kendimiz fakir olduğumuz halde Türkiye'ye maddi
yardımda bulunabiliriz. Bunu yapmamız gereklidir. Moral yardımı, yakınlık,
dostluk, üç kat değeri olan bir yardımdır. Böylece, Türk halkı yalnız
olmadığını hissetmiş olacaktır.-- (Aralov, 1967:38). Yine Lenin, --Her iki
halk da son yıllarda emperyalist devletlerden çok çektiler-- diyerek Atatürk'ün
eylemi ile kendi eylemi arasında koşutluk kuruyordu (Şemsutdinov ve Bagirov,
1979:44) . |