Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 10:37   #86
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kapitalist dünyada ilişkiler, birbirine bağımlı bir biçimde gelişir. Bu
ilişki ağı içinde gelişmiş ülkeler ile gelişmemiş ülkeler arasındaki ilişki
artık bir sermaye ilişkisine dönüşmüştür. Gelişmiş ülkeler --merkez-- ya da
--metropol-- ülkelerini, gelişmemiş ülkeler ise --çevre-- ya da --uç-- ülkelerini
oluştururlar. Birtakım iddiaların tersine kapitalizm, devletin ekonomik
olayları serbest bırakması değil, tam tersine, ekonomik olaylara belli bir
biçimde müdahalesi sonunda ortaya çıkmıştır (Wallerstein, 1974:348).
İşte bu --merkez-- ya da --metropol-- ülkelerle --çevre-- ya da --uç-- ülkeler
arasındaki ilişki, temelde bir --sermaye-- ilişkisidir. Çünkü, tekelci
kapitalist aşamada, durgunluğa doğru olan eğilim sonucu, gelişmemiş ülkelere
doğru yapılan ihracat temel olarak bir sermaye ihracıdır. Bu ihracata dayalı
olan emperyalizm ise, --çevre-- ya da --uç-- ülkelerdeki sanayileri, kendi
ülkesindeki sanayilere rakip değil, destek olarak geliştirir. Bir başka
deyişle, çevre ülkelerinin ekonomileri, ancak merkez ülkelerinin ekonomilerine
destek oluşturmaları için, bu ülkelerce denetlenirler (Dobb, 1937:230-235).
Hiç kuşkusuz, kapitalizmin, emperyalizm yolu ile de olsa, bir ülkeye
girmesi, o ülkede, üretici güçleri geliştirici etkiler yapacaktır. Örneğin,
feodal kalıntıları simgeleyen toprak ağalığının çöküşünü hızlandıracaktır.
Montaj aşamasında bir sanayileşmeyi destekleyecektir.
  Alıntı ile Cevapla