Bu durumun en önemli nedenlerinden biri, Türkiye'de toplumsal bilimlerin ve
(bu arada doğal olarak) siyasal bilimlerin gelişmesi ve bilim adamlarının
yüksek düzeyidir. İkinci bir neden, Türkiye'nin de --geri teknoloji ülkelerin
kuşağında yer alması olarak düşünülebilir. Hiç kuşkusuz, bir ülkenin bilim
adamlarının en yüksek önceliği, kendi toplumlarının sorunları olacaktır.
Üçüncü nedeni, emperyalizme karşı ilk sıcak savaşı vermiş bir ülke
olmamızda aramamız gerekir. Bu nedene eklenecek bir başka öge ise, Atatürk'ün
gerçekleştirdiği bu savaşın evrensel kuramını da üretmek çabasının yine ilk
kez Türkiye'nin düşün ve bilim adamlarına ait olması onurudur. Kadro hareketi
(biraz ilerde ayrıntılı bir biçimde üzerinde duracağımız gibi) bu
--kuramlaştırma-- olayının dünyadaki ilk girişimidir.
Merkez-çevre kuramı genellikle, yeni sol'un devrim yöntemi dışında ele
alınır. Bu nedenle de yeni sol'un konu olduğu eleştirilerin çoğu bu kurama
yöneltilmez.
Siyasal devrim yöntemi ve bu yönteme ilişkin tezler dışarda bırakılınca,
eleştiriler genellikle ekonomik modele yönelmektedir.
Ekonomik modele yöneltilen eleştiriler, genellikle konumuz dışında
kaldığından ve yukarıda belirttiğim kitaplarda mükemmel bir biçimde
açıklandığından dolayı, burada, bunların üzerinde fazla durmayacağız. |