Üçüncü bir nokta da, merkez-çevre kuramının uygulamada, emperyalizme karşı
savaşımdan, kuramda ise sınıfsal devrim modelinden esinlenmiş olmasıdır. Bu
nedenle, emperyalizm ile yeniemperyalizm ve Marxçılık ile yeni Marxçılık,
sürekli bir biçimde --merkez-çevre-- kuramıyla birlikte akla gelirler.
Türk Devriminin Karşı-Emperyalist Niteliği
Bu kısa anımsatmalardan sonra, Türk Devrimi ile merkez-çevre kuramı
ilişkilerine bakıldığında, son derece ilginç bir durumla karşılaşıyoruz: Türk
Devrimi, dünya üzerinde hem uygulama, hem de kuram açısından --merkez-çevre
kuramına dayalı devrim modeli--nin öncüsüdür. Uygulama açısından bu öncülük
Mustafa Kemal Atatürk'ün eyleminde belirgindir. Fakat yazık ki, Türkçenin
evrensel bir dil olmayışı, 1930'larda kuramsal olarak yapılan çalışmaların
dünya literatüründe yer almasını ve bu konudaki kuramsal üretim onurunun
evrensel olarak Kadro'culara verilmesini engellemiştir. |