Ekonomik alanlarda, Yalçın Küçük'ün deyişiyle, --emperyalist merkezlere
bağlı yabancı uzmanların önerileri hiçbir zaman değişmediği gibin mazlum ülke
düşünürlerinin buna karşı çıkışlarında da fazla bir farklılık izlenmiyor
(Küçük, 1980:161).
Nitekim, Şevket Süreyya, yukarıdaki satırları, dünya üzerinde Türkiye'nin
yerini saptayarak sürdürüyor:
--Şimdi bu tezatlar (sınıflararası ve ülkelerarası çelişkiler) artık
halledilici safhasına girmiştir. Sınıflar ve milletler herbiri kendi
saflarında, kendi yerlerini buluyorlar. Büyük sanayi kesafetlerini toplayan
ve bütün ıstırabı bu sanayi kesafetinden doğan Avrupa'da, cemiyetin
mukadderatı kendi şartlarına göre istediği şekilde hallolunabilir. Fakat,
Türkiye'nin yeri Milli Kurtuluş Hareketleri cephesindedir. Yeni Türkiye,
geçen asrın müstemleke (çevre) ve metropol (merkez) münasebetlerine karşı,
yeni cemiyetler muvazenesinin kaydüşartsız müstakil milletini ve geçen asrın
tabi ve metbu milletler nizamı yerinde, siyaseten masun ve iktisaden kendine
yeten milleti temsil ediyor.-- (Aydemir, 1932-a). |