Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 10:48   #132
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

c) Belli bir oranda, ekonomik kalkınma ya da büyüme ile toplumsal
gelişmenin başlamış olması. Böyle bir durum, toplumdaki beklentilerin
yükselmesine ve gelecek için daha yüksek umutların oluşmasına yol açar. Bir
başka deyişle, toplum, artık --mevcut durum ile yetinmemektedir.-- Böylece,
ileriye dönük değişme arzuları daha etkin bir nitelik kazanır
(Hoffer, 1958:33-34; Brinton, 1965:29-30).
d) Toplumdaki üretimin arttırılmasını engelleyen yapısal darboğazların
varlığı. Örneğin, düşük teknoloji, feodal ilişkiler, sermaye ve teknik bilgi
yetersizliği tek yanlı dış bağımlılık gibi, yapısal nitelik taşıyan engeller,
kısa dönemde mevcut yapı içinde sorunların çözüm umudunu ortadan kaldırabilir.
e) Dağıtılacak ulusal gelirin doğrudan doğruya içteki emek sömürüsünün
yüksek olmasına bağlı bulunması. Sömürgeleri yoluyla dıştan gelir
sağlayamayan ya da büyük ve kullanılmamış doğal zenginliklere sahip olmayan
ülkelerde, ekonomik kalkınma doğrudan doğruya içteki emek sömürüsüne bağlı
olacağından, toplumun bir kesimi, kalkınmanın tüm yükünü çekeceğinden,
adaletsizlik ve huzursuzluk, büyük oranda artabilir. Oysa, Birleşik Amerika,
Sovyet Rusya ve petrol ülkeleri gibi toplumlarda, doğal kaynakların varlığı,
içteki emek sömürüsünün düşük tutulmasına karşın, doğal kaynaklara bağlı
olarak ulusal gelirin artışını sağlayabilir. Ya da sömürgelerinden gelir
sağlayan ülkeler, bu geliri kullanarak, sömürü oranından daha yüksek bir
gelir dağılımı gerçekleştirebilirler. Bu koşullar olmadığı zaman,
memnuniyetsizlik ve huzursuzluk artar.
  Alıntı ile Cevapla