g) Aydınların küsmeleri ve kendilerini çekmeleri. Hiçbir düzen, toplumdaki
aydınların desteği olmadan uzun dönemde yaşayamaz. Bir düzenin uzun dönemli
yazgısı büyük ölçüde, aydınların davranışları ile belirlenir. Aydınlar mevcut
düzenden desteklerini çekmiş ve küsmüşlerse, uzun dönemde o düzen, barışçı
yollarla da olsa, şiddet yoluyla da olsa, mutlaka değişecek demektir.
h) Toplumsal beklentilerin toplumsal olanaklara oranının yüksek oluşu. Bir
toplumda her ne nedenle olursa olsun olanaklar, beklentilerin çok gerisinde
kaldığı zaman, memnuniyetsizlik hemen artmaya başlar. Bu oranın değişme
olasılığı yoksa, devrim olasılığı da yükselir. Hele durumun daha kötüye
gittiği zamanlarda, yani, olanaklar ile beklentiler arasındaki uyumsuzluk
azalma yerine arttığı zaman, devrim kaçınılmaz olur.
ı) Toplumun tarihten ve coğrafyadan gelen farklı grupları içerme oranı. Bir
toplum, farklı etnik, dinsel, kültürel gruplardan oluşuyorsa, mevcut
memnuniyetsizliklerin, hemen bu eski farklılıkların kimliğine bürünerek
yeniden ayrılıkçı eğilimleri körüklemeleri beklenir (Nieburg, 1970:155) . Bu
durumun, mevcut düzen içindeki bütünleşmeyi sarsması ve bu yüzden de bir
devrime yol açması son derece olağandır. |