4) Çok ileri görüşlüydü. Gerek Türkiye'ye, gerekse dünyaya ilişkin yargıları
hep doğru çıkmıştır. Birinci Dünya Savaşı'nı kaybedeceğimiz, İkinci Dünya
Savaşı'nın çıkacağı, Kral Edward'ın Madam Simpson için tahtından ayrılacağı,
Mussolini'nin halkı tarafından linç edileceği, Majino Hattı'nın aslında bir
Nasreddin Hoca türbesi niteliği taşıdığı, İkinci Dünya Savaşı'nda Romanya'nın
kaderi, Hatay konusunda Fransa'nın tutumu hep doğru tahmin ettiği olaylardır.
Türkiye hakkındaki yargıları ise, olayları bizzat kendi iradesiyle de
biçimlendirdiği için hemen hemen hiç yanlış çıkmamıştır.
Özellikle uluslararası ilişkilerde belirginleşen bu ileri görüşlülük 1935
yılında Gladys Baker'in ağzından aktarılan şu öyküde iyice vurgulanır:
--Savaş çıktığı takdirde Amerika tarafsızlık siyasetini koruyabilecek mi?
--Olanak yok-- dedi. --Olanak yok. Eğer savaş çıkarsa, Amerika'nın milletler
topluluğunda işgal ettiği yüksek durumu herhalde etkili olacaktır. Coğrafi
durumları ne olursa olsun, milletler birbirlerine birçok bağlarla
bağlıdırlar.-- |