Görüldüğü gibi, bir kısmı doğrudan doğruya onu yaşayan Osman Ergin'in
ağzından olmak üzere, Banoğlu tarafından aktarılan bu fıkra, yalnız
Atatürk'ün birkaç karizmatik özelliğini birden belirtmekle kalmıyor, aynı
zamanda bu karizmatik lider karşısında, bir insanın iç dünyasını ve onun
karizmasını nasıl gördüğünü de yansıtıyor. Ayrıca, fıkranın bir özelliği de
Atatürk'ün kimi zaman bütünüyle, çevresine belli bildirileri aktarmak için
planlı ve programlı bir tutum içinde olduğunu ortaya koymasıdır. İlerde
üzerinde ayrıca duracağım bu konuya, yani Atatürk'ün kendi liderliğini
bilinçli bir biçimde kullanma konusuna, şimdilik yalnız işaret etmekle
yetiniyorum. Fıkranın buradaki önemi, ilkelerdeki ödünsüzlüğü ve kişisel
hoşgörüyü vurgulaması ve karizmanın bir başkası tarafından nasıl
algılandığını belirtmesidir.
Biraz farklı, fakat benzer bir olay kendisine verilen çiçeği, veren
öğretmen peçeli diye almamasıdır. Sonuçta peçe açılmış, çiçek alınmıştır
(Aslan, 1981:159-163). |