Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 11:51   #229
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Öte yandan, kendi yeteneklerini ve gücünü küçümsemek de bir lider için
bağışlanmaz bir yanlış olarak ortaya çıkar. Bir başka deyişle, büyüklük
kompleksi bir lider için ne denli zararlıysa, dozu kaçırılmış bir tevazu da o
denli engelleyici olur. Çünkü o zaman, yapılabilecek işler başarılamaz,
ulaşılabilecek hedeflere varılamaz.
Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliği, devrim toplumbilimi açısından
değerlendirirken, hiç kuşkusuz, kendisinin bu liderliği nasıl gördüğü, nasıl
ürettiği ve nasıl kullandığı çok önemli ögeler olarak ortaya çıkar. Bir
liderin kendisini nasıl gördüğünü bilmeden, onun liderlik eylemini
değerlendirmek olanaksızdır.
Atatürk'ün yaşamı dikkatle incelendiğinde, liderlikle ilgili tutum ve
davranışları üç ayrı bölümde insanın gözüne çarpar. Birinci bölüm, hazırlık
aşamasıdır. İkinci bölüm, kendisinin kendi bireysel niteliklerini nasıl
gördüğü ve değerlendirdiğidir. Üçüncü bölüm ise, topluma mal etmek, ulusal
niteliğe büründürmek istediği değerlerle ilgili davranışlarıdır.
:::::::::::::::::::
1) Hazırlık Aşaması
Mustafa Kemal Atatürk, her durumda ve her fırsattan yararlanarak, kendisini
liderliğe hazırlamıştır.
Mustafa Kemal'in ilk şansı Selanik'te eski usul mahalle mektebine gitmek
yerine, o zamanki koşullara göre devrimci bir eğitim uygulayan Şemsi
Efendi'nin okuluna gitmesidir. Ezbercilik yerine aktif metodu uygulayan Şemsi
Efendi, okulun bir de kız bölümünü açmış aydın bir eğitimciydi. 1873 yılında
Selanik'te valiliğe başlayan Mithat Paşa, başarılarından dolayı, kendisine
Padişah nişanı bile verdirmişti.
İşte Atatürk'ün 10 Ocak 1922 tarihli Vakit'de yayınlanan kendi anılarına
göre, evde annesiyle babası arasında bir tartışma konusu olan okul seçimi,
sonunda, böyle bir okula gitmesiyle noktalanmıştı (Baydar, 1967:30) .
  Alıntı ile Cevapla