Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 11:52   #234
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yarının Adamı Olmak
Hapisten çıktıktan sonra, Suriye'ye sürgün olarak atanan Mustafa Kemal
Atatürk, staj için 30'uncu süvari alayında bölük komutanı olarak göreve
başlar. Okul arkadaşı olan ve Şam'a birlikte atandığı Lütfü Müfit Bey de
29'uncu süvari alayında bölük komutanlığına verilir. İki arkadaş Şam'da
tuttukları bir evde yaşamaya koyulurlar. Bundan sonrasını Kılıç Ali şöyle
anlatıyor (Öykü, Mustafa Kemal'in hem kişilik niteliklerini, hem de
liderlikle ilgili beklentilerini belirler. Bu açıdan aynen aktarıyorum.) :
--Aradan bir müddet geçtikten sonra, günün birinde kumanda etmekte oldukları
bölüklerinin alaylarıyla birlikte vazife alarak Havran havalisine hareket
etmek üzere olduklarını haber alınca her ikisi de hayretler içinde kalmışlar.
Kendilerine haber vermeksizin kıtalarının hareket etmiş olmalarına hiçbir
mana verememişler. Bu vaziyet karşısında Mustafa Kemal fena halde
sinirlenmiş. Kendilerine karşı lakaydi gösteren kıtalarının kumandanına
yaptığı şikayetten bir netice alamayınca doğrudan doğruya ordu kumandanına
şikayete karar vermiş. Fakat bu sefer de ordu kumandanından beklediği
hassasiyeti görememiş. Bunun üzerine işi enerjisiyle halletmeye karar vererek
harekete geçmiş ve arkadaşı Lütfü Müfit Bey'e de kendisini takip etmesini
tavsiye etmiş. Kumandanların istihfaf ve istememelerine rağmen onlar da bu
harekata iştirak etmişler.
Meğer süvari kıtasının aldığı vazife aynı zamanda on senelik verginin
tahsiliymiş. Atatürk, bu vergi tahsilatı esnasında köylülerin çektiği
zahmetleri, uğradıkları mezalimi ve o sırada yapılan suiistimalleri nefretle,
hırsla anlatırlar ve kıtanın aldığı vazifeyi --haydutluk-- diye tavsif
buyururlardı.
  Alıntı ile Cevapla