Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 11:52   #238
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Psikolojik ögelere gelince, bunlar, Mustafa Kemal'in kişiliğine bağlı olan
niteliklerdir. Buraya dek aktardığıin kişilik özellikleri düşünüldüğünde,
O'nun bu uygun siyasal ortam içinde, kendi liderliğinde bir eylemi
planlamaması ya da hiç olmazsa düşlemiş olmaması düşünülemez. Karizmatik
liderlik bölümünde anlattığım özellikleri, --keramet--inden soyutladığımız
zaman, bu gerçek açıkça ortaya çıkar. Ayrıca, gerek Vahdettin'e Veliaht iken
yaptığı komutanlık önerileri, gerek Padişah olduktan sonra, Başkomutanlığı
doğrudan doğruya üzerine alarak, kendisini kurmay başkanı yapmasını istemesi,
gerekse çeşitli defalar yinelediği siyasal girişimleri de bu özlem ve
isteklerinin birer kanıtıdır.
Bütün bu noktalar birlikte düşünüldüğü zaman, Olimpos birahanesi konuşması
son derece doğallaşmakta, olağanlaşmaktadır. Burada önemli olan nokta,
Mustafa Kemal Atatürk'ün adeta gökten zembille inme bir liderlik psikozu
yerine, toplumsal, tarihsel ve siyasal koşulları doğru değerlendiren bir
liderlik hazırlanışı içinde olmasıdır. Bir başka deyişle, Mustafa Kemal,
çevre koşullarını gerçekçi bir tutumla değerlendirmiş ve bu koşulların
kendisine tanıdığı olanakları bilinçli bir hazırlık içinde değerlendirmiştir.
Kazım Nami Duru, 1908 yılında aralarında geçen şu ilginç konuşmayı
anlatıyor:
--Meşrutiyet ilan edildi. Aradan biraz zaman geçti. Bir gün ikimiz Olimpos
meydanından kalktık, rıhtım üzerinde beyaz kuleye doğru yürüdük. Yolda bana:
--Kazım Nami (Duru) senden bir şey soracağım; bana düşündüğün gibi doğru cevap
ver.-- dedi. --Kendimde askerlikten çok yönetim ve siyaset işlerinde bir
yetenek görüyorum. Askerlikten çekilmek istiyorum, ne dersin?-- --
(Arıburnu, 1976:182).
  Alıntı ile Cevapla