Mustafa Kemal o gece bazı arkadaşların davet edilerek, nezdinde
toplanmaklığımızı istedi. Öylece de yapıldı. Hatırımda kaldığına göre, o gece
dokuz, on kişi kadar vardık. Bulunanlar arasında sayın Cumhurreisimizi
(Celal Bayar) , merhum Muhtar Bey'i, merhum Yunus Nadi Bey'i ve Kılıç Ali
Bey'i iyi hatırlıyorum. Ciddi işler konuşulduğu zaman, Atatürk'ün yanında
kahveden başka bir şey içilmezdi. Hele alkol asla bulundurmazdı. O geceki
müzakere uzunca sürdü. Bittiği zaman gece yarısını geçeli iki saat olmuştu.
Toplantıya mutad mucibince, kendisi riyaset ediyor ve müzakereyi o idare
ediyordu.
Memleketimizin haricinden ve dahilinden muhtelif yerlerden ve zatlardan
gelen raporlar okunmuş, kurtuluş etrafında muhtelif mevzular konuşulmuş ve
aramızda çetin müzakerelerden sonra üzerinde mutabık olduğumuz görüşler, hatta
bazı kararlar sırasıyla yazılmıştı. Müzakere tamamiyle nihayetlendikten sonra,
o gece için son kahve içilirken Mustafa Kemal, bana hitap ederek:
--Bugün öğleden sonra bu mevzular etrafında bir arkadaşla görüşmüş, bazı
notlar almıştım. Tevfik Rüştü, lütfen köşedeki saksının içinde duran o
notları alıp okur musunuz?-- dedi. Tabiatıyla, istediği kağıdı bulup okumaya
koyuldum.
Hepimiz hayretler içinde kalmıştık. Saatlerle üzerlerinde konuşularak
vardığımız ve kendimizin zannettiğimiz kararların hepsinin tamamiyle aynı
olmak üzere o not kağıdında yazılmış olduğunu gördük.--
(Sel Yayınları, 1955:32-33). |