Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 11:56   #254
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ulusla Bütünleşen Lider
Buraya dek, Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi liderliği konusunda, önce çok
dikkatle hazırlandığını, sonra, toplumsal ve çevresel koşulları çok iyi
değerlendirdiğini, bu arada kendi karizmasının yaratılmasına özenle katkıda
bulunduğunu gördük. Şimdi bu karizmayı nasıl kullandığını irdeleyelim.
Burada hemen iki noktayı vurgulamak gerekiyor: Birinci olarak, Mustafa
Kemal Atatürk'ün bütün yeteneklerine ve kendisinin bunları özenle çevresine
sunmasına karşın, sürekli olarak, doğaüstü, insanüstü gösterilmesine karşı
çıktığını belirtmeliyim. İkinci olarak da, hem kendisinin, hem de çevresinin
kanıtladığı ve tüm topluma sunduğu (doğaüstü ya da insanüstü olmamakla
birlikte) --olağanüstü-- kişiliğini ve özelliklerini Türk toplumuna mal etmek
istediğini kaydetmeliyim. Şimdi, Atatürk'ün kendi --keramet-- ine karşı
tutumunu belirleyen bu iki ögeye daha yakından bakalım.
Her şeyden önce, bu iki niteliğin, yani kendisinin de herkes gibi bir insan
olduğunu vurgulamasının ve özelliklerini tepluma (daha doğru bir deyişle,
Türk Ulusu'na) mal etmek istemesinin, aynı ilkenin iki ayrı yansıması olduğu
belirtilmelidir. Bu ilke, liderliği dahil olmak üzere, bütün eylemini yeni bir
toplum yaratmaya yöneltmiş olması ve bu yöneltme içinde Türk ulusçuluğunu
işlevsel bir araç olarak kullanmakta bulunmasıdır. Bir başka deyişle, Mustafa
Kemal Atatürk için, liderliği dahil tüm nitelikleri, ancak, yaratmak için
çaba harcadığı yeni toplumun üretilmesinde işlevsel olduğu oranda anlam
taşımaktadır. Çünkü, bir açıdan, kendisiyle yeni Türk toplumu tam bir
özdeşlik içindedir. Böylece, kendisinin yüceltici nitelikleriyle, toplumun
yüceltici nitelikleri tam bir bütünleşme gösterir. Lider ile toplum ve bu
toplumun tam bir simgesi olan Ulus, birbiri içinde erimişler, tarihe birlikte
geçmişlerdir. Atatürk, bu işi başaran kişi olarak, olayın tam bilincindedir.
Bu nedenle de, kişisel nitelikleriyle, ulusal nitelikleri bütünleştirmeye
özel bir özen göstermiştir. Bu özenin altında, yeniden güçlendirmeye çalıştığı
Türk Ulusçuluğu'nu pekiştirnıek arzusunun bulunduğu gözden kaçmamalıdır. Bir
yandan --olağanüstü-- niteliklerini vurgularken, öte yandan, en önemli
niteliğinin --Türk Ulusunun bir bireyi olmak-- biçiminde ortaya konulacağını
öne sürmesinin başka nedeni olabilir mi? .
  Alıntı ile Cevapla