Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 11:56   #257
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Piyesten okuttuğu parçalarla memnun, perde sonunda oyuna koyulan
seymenlerin de çağrılmasını emretmişti. Biraz sonra kapıdan --Efeler geldiler--
haberi verildi. --Ne efeleri?-- diye bir an irkildi, deyimi beğenmediğini belli
etti. --Şimdi,-- dedi, --size soframdakileri tanıtayım...--; karşı baştan işaret
ederek tanıtmaya başladı.
--Bu, büyük bir bilgindir, tarih yazar ve okutur.--
--Bu, büyük yazardır, olanı ve olacağı dile getirir.--
Dikkat ediyorduk; sofrasındakilerin hepsi için özel iltifat ve abartma dolu
nitelikler buluyor, keskin, özlü övgüler sıralıyordu.
Sıra seymenlere geldi; onlara döndü ve onları bize tanıttı:
--Bunlar da,-- dedi, --dünyanın en kahraman milletinin en yiğit insanları.--
Birden durdu, o herkesin birden ta ruhunun içine bakıyor görünen gözleriyle
hepimizi birden süzdü ve biraz kısılan bir sesle şöyle devam etti:
--Bana gelince: Eğer bundan daha iyi tarihimizi bilmesem, bundan daha iyi
dertlerimizi dile getirmesem, bundan daha iyi asker, bundan daha iyi
konuşmacı... Ve sizden daha çok yiğit olmasam bu milletin başı olamazdım...--
Hepimiz O'nunla dolu olduğumuzu, hepimiz O'ndan bir parça olduğumuzu,
güneşe kavuşmuş zerreler olduğumuzu duyuyor ve ürpererek susuyorduk...
Bir an başını önüne eğdi, bir an yüzünde koyu bir pembelik dolaştı; ilah
gururu, yerini insan alçakgönülülüğüne terkediyordu. Gülümseyerek seymenin
birine seslendi:
--Bırak şunu bunu... Ne Mustafa Kemal, ne Cumhurbaşkanı...İkimiz de Türk;
ikimiz de efe. Sen beni bilmiyorsun, ben seni...Dağda karşılaştık; benden
korkar mısın, korkmaz mısın?--
  Alıntı ile Cevapla