--Mustafa Kemal'i liderlikten alınız. Yerine sağa doğru herhangi bir
Şahsiyet koyunuz. Bu --kalabalık-- arasında böyle bir liderin bilakis eski
müesseseleri ayakta tutmak ve kuvvetlendirmek için kolayca çoğunluk
bulacağına şüphe yoktu. Mustafa Kemal kendi çoğunluğunu, yavaş yavaş ve
yerine göre, ya sevilmesine ya sayılmasına ya korkulmasına, inanılmasına ve
arkasından gidilmekten başka çare olmayacağı kaderciliğine dayanarak
yaratacaktı. Bu çoğunluk yine de çok uzun yıllar suni ve eğreti olmaktan
çıkmayacaktı.-- (Atay, 1969:359-360) .
Atatürk'te Değişik Liderlik Rolleri
Aslında, Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliği yalnız zaman kesimlerine ve
sahip olduğu resmi sıfatlara göre değişiklik göstermekle de kalmaz. O, her
büyük taktisyen gibi, kimlerle birlikte olduğuna, çevrenin ve durumun
koşullarına göre tutum değiştirebilen, farklı karar mekanizmaları ve
biçimleri kullanabilen bir liderdir. Bazen saltanatın kaldırılmasının ortak
komisyondaki tartışması sırasında olduğu gibi kükrer ve --bazı kellelerin
düşeceğinden-- söz eder, bazen de, Ali Şükrü'nün karşısında olduğu gibi
(tuttuğu tarafı belli edip, hedefine ulaştıktan sonra) susar, yerine, oturur.
Liderlik tipleri açısından Atatürk'e yakından bakıldığı zaman, otokratik
liderlik ile demokratik liderlik mekanizmalarını değişik koşullarda
kullandığını görüyoruz. Onun hiçbir zaman başvurmadığı yöntem, --Bırakınız
yapsıncı-- liderlik tipidir. Zaten ciddi bir devrimcinin bu mekanizmaya
başvurması gerçekten düşünülemez. |