Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 14:03   #284
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Aslında yakın çevrenin değişmesi, yakın hedefini gerçekleştirmek için genel
bir ittifak cephesi kuran bütün liderlerin ortak eylemi ve yazgısı gibi
gözükmektedir. Çünkü; yakın hedef, büyük devrimcilerde hemen hemen her zaman,
doğrudan doğruya siyasal iktidarı ele geçirmek amacını belirler. Fransız
Devrimi'nde de bu böyle olmuştur; Rus Devrimi'nde de, Çin Devrimi'nde de.
Genellikle ya iç ya da dış bir düşmana karşı oluşturulan cephe, düşman, lider
siyasal iktidara el koyunca, dağılır. Çünkü artık yeni siyasal iktidar ile
nereye gidileceği sorusu ortak düşmana karşı cephe oluşturmuş olan liderler
arasındaki görüş ve yaklaşım farklarını ortaya çıkarır. Bu farklar üzerine
kurulan iç iktidar savaşımını da genellikle en gerçekçi, dolayısıyla en güçlü
lider kazanır.
İşte Mustafa Kemal eyleminde de aynen böyle olmuştur. Düşmanı vatandan
kovmak için oluşturulan cephe, iş, Osmanlı İmparatorluğu'nun yerine geçmek
biçimine dönüşünce, farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu savaşı da gerek
gerçekçiliğinden, gerekse bilinçliliğinden ve kararlılığından dolayı Mustafa
Kemal Paşa'nın kazanması hiçbir anlamda sürpriz değildir.
Böylece yakın çevresiyle sürekli bir etkileşim içinde bulunan ve bundan
dolayı da birleştirici ve toplayıcı nitelik sahibi görünen Atatürk'ün aslında,
devrimci niteliğiyle yakın çevresini kendine ayak uyduramayanlardan
temizlediği birinci gerçektir. Bir başka deyişle, devrimci lider, yakın
çevre içindeki toplayıcılık ve bütünleştiriciliği, ancak kendisine ters düşen
grup üyelerinin tasfiyesi ile olanaklı duruma getirmiştir. Bunun en belirgin
kanıtı, Atatürk'ün yakın çevresiyle hesaplaştığı Büyük Nutuk'udur
(Kongar, 1977-b ). Daha ileriki bölümlerde göreceğimiz gibi, Büyük Nutuk,
hem bir tarih belgesi, hem de Atatürk'ün yakın çevresiyle bir hesaplaşmasıdır.
  Alıntı ile Cevapla