Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 14:11   #306
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

--Arkadaşlar! Bu gece sizleri burada toplamaktan amacım şudur: Memleketin
yaşadığı korkunç anları size söylemeye gerek görmüyorum. Bunu hepiniz
biliyorsunuz. Bu mutsuz memlekete karşı önemli görevlerimiz vardır. Onu
kurtarmak tek amacımızdır. Makedonya'yı ve bütün Rumeli yöresini vatan
topluluğundan ayırmak istiyorlar. Memlekete yabancının söz geçirme egemenliği
kısmen ve fiilen girmiştir. Padişah, zevk ve saltanatına düşkün, her aşağılığa
katlanabilecek iğrenç bir kişidir. Millet, kıyıcılık ve zorbalık altında yok
oluyor. Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çökme vardır. Her ilerlemenin
ve kuruluşun anası hürriyettir. Tarih bugün biz evlatlarına bazı büyük
görevler yüklüyor. Ben Suriye'de bir dernek kurdum. Zorbalıkla savaşmaya
başladık. Buraya da bu derneğin temelini atmaya geldim. Şimdilik gizli
çalışmak ve örgütü genişletmek zorunludur. Sizden fedakarlık bekliyorum.
Ezici bir zorbalığa karşı ancak ihtilal ile karşılık vermek ve köhneleşmiş
olan çürük yönetimi yıkmak, milleti egemen kılmak, özet olarak vatanı
kurtarmak için sizi göreve davet ediyorum.-- (Arıburnu, 1976:287) .
Hüsrev Sami Kızıldoğan tarafından ve olaydan yıllar sonra aktarılan bu
sözlerin tam bir kesinlikten çok, ancak konuşmanın havasını ve genel anlamını
yansıttığı kuşkusuzdur. Bu sözlere baktığımızda --hürriyet için devrimci--
örgüt kurulduğu ve bunun düşmanla birlikte, Padişah'a karşı savaşacağı
anlaşılmaktadır. Böylece, Mustafa Kemal daha kendini savaş alanlarında bile
kanıtlamadan, profesyonel devrimciliğe başlamış oluyor. Bu arada, okulda,
çıkardıkları gazete ve bunun için bir yönetim kurulu oluşturmuş oldukları da
hatırlanırsa, devrimciliğin birinci koşulunun --örgüt-- kurmak olduğu
konusundaki inancı ortaya çıkar.
  Alıntı ile Cevapla