Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-02-2007, 14:14   #310
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

--Vatan ve Hürriyet-- serüveni, örgütün öneminden ve tarih içinde oynadığı
rolden çok, Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimciliğine ve örgütçülüğüne ışık
tutması bakımından ilginçtir. Yoksa bu örgüt, örneğin Hüsrev Sami
Kızıldoğan'ın öne sürdüğü gibi, Ahmet Rıza'nın Osmanlı Terakki ve İttihat
Cemiyeti'ne gerçek bir rakip olmamıştır (Mustafa Kemal'in --Vatan ve
Hürriyet--i Selanik'te birlikte genişlettiği ve tabancası üzerine yemin
edilen, Hüsrev Sami Kızıldoğan. Belleten'de çıkan ve Afetinan'ın aynı konulu
bir yazısına ek olarak yolladığı anılarda. 1907 yılında, Talat'ın (Paşa)
kendilerini Paris'e Ahmet Rıza ile ilişki kurmak için yolladığını anlatıyor ve
Talat için --örgüt arkadaşlarından-- diyerek, sanki bu temasın --Vatan ve
Hürriyet-- adına yapılmasını istediği izlenimini veriyor. Oysa, o sırada sözü
edilen örgüt İsmail Canpolat, Midhat Şükrü, Talat, Ömer Naci gibi kişiler
tarafından 1906'da Selanik'te kurulmuş olan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti olmalı.
Nitekim bu Cemiyet, sonra, Ahmet Rıza'nın cemiyeti ile de birleşerek, İttihat
ve Terakki adını alıyor.).
Aslında, Osmanlı İmparatorluğu içinde devrimci örgütler ve özgürlükçü
savaşım, Mustafa Kemal'den çok önce başlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk, hiç
kuşkusuz, bu oluşumların varlığını bilmektedir. Fakat, lider kişiliği ve o
güne dek sonuç alınmamış olması, onun da kendi örgütünü kurmasına yol açar.
Bu girişimde, Harbiye'de ve Erkanıharbiye'de aldığı eğitimin ve bu okulların
geleneklerinin etkilerini de kolaylıkla görebiliriz.
  Alıntı ile Cevapla