Kendiliğinden Gelişen Örgütler
Birinci Dünya Savaşı'nı noktalayan Mondros'dan sonra, yurt topraklarını
savunmak için hemen birtakım örgütler kurulmaya başlanır. Örneğin, Mondros'dan
hemen iki gün sonra, 2 Kasım 1918'de Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi
adlı bir örgüt kurulmuştu bile (Bu arada Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Sahnenin
Dışındakiler adlı yapıtında anlattığı aydınlar da İstanbul'da boş
durmuyorlardı. (Tanpınar, 1973).Örneğin, İzmir'in işgali üzerine İstanbul
Darülfünun'unda, Fatih'te Üsküdar'da, Sultanahmet Camii'nde, Kadıköy'de,
Sultanahmet'te (iki kez) yedi büyük toplantı ve miting yapılmıştı. Bu miting
ve toplantılarda, Halide Edip'ten, Rıza Nur'a kadar hemen hemen o dönemin
bütün aydınları rol ve söz almışlardı (Arıburnu, 1975).). (Karaçam, 1970:145).
Bu örgütün 22 Ocak 1919'da İstanbul'da yapılan toplantısında: 1) Trakyalılara
birlik ruhunun, içinde bulunulan durumdan çıkmak için tek yol olduğunu
anlatmak, 2) Trakya'nın toprak bütünlüğünü ve nüfusunun yüzde 75 Türk
olmasından dolayı, bölgenin Türklere ait olduğunu dünyaya duyurmak, 3) Doğu
Trakya'ya (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ) gelen Yunan askerinin
topraklarımızdan çıkarılması için gerekli girişimlerde bulunmak gibi önemli
kararlar alınıyordu.
Fakat, yurdun her yerindeki tepkiler aynı değildi. Örneğin, İzmir'deki
Redd-i İlhak örgütünün kurucularının aktardıklarına göre, Ege bölgesinin pek
çok yerinde, İzmir'in işgalinden sonra bile, düşmana karşı ancak Padişah
hükümetinin önlem alabileceği, Redd-i İlhak üyelerinin geldikleri yerlere
geri dönmeleri ve milletin başını belaya sokmamaları gerektiği söylenmiştir
(Ülkenin pek çok yerindeki durum İzmir'den çok farklı değildi. Örneğin,
Kocagöz'ün bir romancı olarak Gerede için çizdiği resim de aynı görüntüyü
verir (Kocagöz, 1962:267).) (Aydemir, 1964:146). |