Düş ve Gerçek
Cafer Tayyar'a yollanan bu telgraftaki ana başlıkları özetleyip, bunların
Mustafa Kemal eylemi içinde zamanlamasına baktığımızda oldukça ilginç
sonuçlarla karşılaşırız. Şimdi satırbaşları halinde telgrafın içeriğini
ayıralım ve bunları tek tek gerçek durumla karşılaştıralım:
1) --Bütün Anadolu halkı ulusal bağımsızlığı elde etmek için birleşmiştir.--
Bu yargı, tümüyle bir özlemdir. Henüz halk ve eşraf, durumun ne olduğunun tam
bilincinde değildir. İşgalci güçlerle bile işbirliği yapanlar vardır.
2) --İstisnasız bütün komutanlar durumu İstanbul hükümetine bırakmamak ve
bağımsızlığı elde etmek amacıyla çalışmak için ortak karar almışlardır.-- Hele
bu noktanın gerçekle uzak yakın hiçbir ilişkisi yoktur. Hatta gerçek tam
tersinedir. Bilindiği gibi, Cafer Tayyar'a çekilen telgrafın tarihi
18 Haziran'dır. Şimdi 21 Haziran'da, yani telgrafın yollanmasından üç gün
sonra, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Rauf Orbay ile yaptığı toplantıyı
kendi ağzından dinleyelim (Bu toplantı sonunda ünlü --Amasya Tamimi--
yayımlanmıştır. Shaw, bunu resmi görevlerden ayrılma hazırlıklarının ilk adımı
sayıyor (Shaw, and Shaw, 1977:343).). Bu toplantıda Erzurum ve Sivas
Kongrelerinin toplanmasına ilişkin karar alınmış ve her yere bildirilmiştir.
Böylece, Cafer Tayyar'a çekilen telgrafın bir başka --ortak karar--a bağlı
ögesi, Sivas'ta ulusu temsil eden bir kongre toplama önerisi, düşünceden
uygulamaya aktarılmıştır: --Efendiler, o müsvedde işte aynen şu kağıtlardadır,
(göstererek) dört maddeyi ihtiva ediyor, muhteviyatını beyan ettim.
Nihayetinde benim imzam vardır. Bir de vazife itibariyle erkanıharbiye reisim
bulunan Miralay Kazım Bey'in (elyevm İzmir Valisi Kazım Paşa) ,
erkanıharbiyeden tebliğe memur, Husrev Bey'in (elyevm sefir) , makamatı
askeriyeye şifre eden yaverim Muzaffer Bey'in ve makamatı mülkiyeye şifre
eden bir memur efendinin imzaları vardır.-- (Atatürk, tarihsiz:32). |