Örgüt ve Genel Strateji Açısından Sivas Kongresi
Sivas Kongresi, Bağımsızlık Savaşı içinde belli bir yere sahip olmakla
birlikte, asıl anlamını, Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim stratejisi içinde
kazanır.
Bilindiği gibi, bu kongrede ulusun temsil edilme olayı, genişletilmiş, o
zamanki dernekler yasasına göre kurulmuş olan derneğin adı --Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti-- olarak saptanmıştır. Böylece artık, Mustafa Kemal
Paşa, bu derneğin yürütme kurulu üyesi ve başkanı olarak gerektiğinde tüm
ulus adına söz söyleyebilecek ve eylem yapabilecek yetkilere sahip oluyordu.
Bir anlamda, Osmanlı Meclis-i Mebusan'ı Başkanlığına seçilememekten dolayı
yitirmiş göründüğü olanaklara, bu yolla sahip olmuştu (Vahdettin ile Damat
Ferit, Sivas Kongresi'nin toplanmasını önleyemeyince hem Anadolu'ya karşı
eylemı şiddetlendirmiş, hem de İngilizlerle İngiliz manda'sını kabul eden bir
anlaşma imzalamışlardı (Akşin, tarihsiz:5).).
Bu durumun, genel strateji içinde, Padişah'a karşı sürdürülecek olan savaşta
Mustafa Kemal'e sağladığı büyük güç açıktır (Birçok yabancı gözlemci de
Erzurum ve Sivas Kongrelerini --halk egemenliği-- kavramının temeli sayar.
Örneğin, bkz. Wortham, 1930:89-96.-- ). |