Meclis İradesine Karşı Mustafa Kemal'in İradesi
Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni topladıktan sonra, onu,
günün değişen ve her yöne çekilebilecek akımlarına karşı sürüklenmeye
bırakmak niyetinde değildi. Tam tersine, Türkiye Büyük Millet Meclisi, onun
için, kendi deyimiyle, --inkılapların birlikte gerçekleştirileceği-- bir araçtı.
Yalnız eylem birliği açısından değil, aynı zamanda otoritesinin de hukuksal
kaynağını oluşturan bir araç. Bu yüzden, belli durumlar ortaya çıktığı ve
Meclis'in iradesi kendi iradesine ters düştüğü zaman, hiç duraksamadan, doğru
bildiği biçimde kendi eylemini sürdürmüş ve Meclis'i de kendisini izlemek
zorunda bırakmıştı.
Bu konudaki en doğru yargılardan birini yine Falih Rıfkı dile getirmiştir:
--Söyler, inandırır, zora getirir, susturur, fakat Meclissiz yapamaz.--
(Atay, 1969:289).
Açılıştan hemen sonra, Kavaklı Fevzi Paşa'nın (Fevzi Çakmak) , İstanbul'dan
gelmesi ve Meclis'te Padişah'ın aciz durumunu anlatarak, Mustafa Kemal'i
destekleyici bir konuşma yapması, Atatürk'e çok yardımcı olmuştur
(Gençosman, 1980:119-125) .
Meclis'le Mustafa Kemal arasındaki ilk önemli çatışma, 4 Eylül 1920
tarihinde çıkar. Bu tarihte, Tokat Milletvekili Nazım Bey, 89'a karşı 98 oy
ile İçişleri Bakanlığına seçilir (Bilindiği gibi, o dönemde, Bakanlar
doğrudan doğruya ve tek tek Meclis tarafından seçilmektedir) . |