Halk Fırkasının Amacı:
Çağdaşlaşma Yolunda Eğitim
Genellikle demokratik toplumlardaki siyasal partiler, halkın ya da belli
sınıfların isteklerini yönetime yansıtmak için kurulurlar
(Özbudun, 1974:19-24). Hiç kuşkusuz, faşist devlet anlayışının egemen olduğu
yerlerde, tüm devlet aygıtını denetlemek için de kullanılan bir örgüttür
parti. Aynı denetim amacını komünist ülkelerdeki parti anlayışında da
görüyoruz (Duverger, 1970:279) . Bütün bu açılardan bakıldığında Halk
Fırkası'nın işlevi ne demokratik, ne faşist, ne de komünist ülkelerdeki
--parti--nin işlevlerine benziyordu. Zaten o sıralarda, ciddi örnekler olarak
demokrasi benzeri sistemlerdeki partilerden başkası da yoktu. Faşizmin
gelişmesine ve parti örgütü yoluyla devleti denetim altına almasına daha çok
zaman vardı. Rusya'daki Sovyetler Birlili olayı ise henüz deneme dönemindeydi.
Bütün bu noktalar akılda tutulduğu zaman, Mustafa Kemal Paşa'nın önce
--Müdafaai Hukuk Cemiyeti--, daha sonra da Halk Fırkası ile yapmak istediği
işler, oldukça --kendine özgü-- nitelikler taşır.
Her şeyden önce, --Müdafaai Hukuk Cemiyeti--nin amacının, düşmana karşı
toplumu seferber etmek yanında askeri bir eyleme sivil bir görüntü vermek ve
Mustafa Kemal Paşa'ya, Padişah'ın dinsel-geleneksel gücüne karşı temsile
dayanan bir otorite sağlamak olduğu anımsanmalıdır. Halk Fırkası, hem Türkiye
Büyük Millet Meclisi'ni daha rahat yönetmek (ki, Meclisteki Müdafaa-i Hukuk
Grubu da bu amaçla kurulmuştu) , hem de halkı, yeni toplum için eğitmek
amacıyla kurulmuş olduğu için, yasal ve işlevsel yönden, Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti'nin devamı olmakla birlikte, amacı değişikti. Amaç, Mustafa Kemal
Atatürk'e meşruiyet sağlamak ve yönetime sivil bir görüntü vermek değildi.
Çünkü, Bağımsızlık Savaşı'nı kazanmış olarak, Mustafa Kemal Paşa, meşruiyetini
gücünden ve başarısından alıyordu. Yönetim ise, --orduyu siyaset dışı tutmak--
ilkesi çerçevesinde hemen sivilleştirilmişti. Toplumla etkileşimi sürdürme
işlevinin amacı, artık ondan yetki almak değil, onu eğitmekti.
Böylece, toplumla sürekli bir etki ve tepki alışverişi içinde olmaya ve
bunu resmi bir örgüt aracılığıyla yürütmeye özen gösteren Mustafa Kemal
Atatürk, bu etkileşim işlevini artık, düşmanı kovmak ve iktidara el koymak
amaçları gerçekleştirildiği için, yeni bir toplum üretme amacına yöneltmişti. |