Nitekim, Fırka Nizamnamesi'nde yer almadığı halde laiklik, Kurultaydan bir
yıl sonra, Anayasa hükmü olmuştur.
1931 yılındaki Üçüncü CHP Kurultayı (aslında ikinci) ideoloji
oluşturulmasında çok önemli bir adımdır. Çünkü, bu yıllarda Türkiye büyük
dönüşümler içindedir. Geride bir büyük ekonomik dünya bunalımı vardır.
Serbest Fırka deneyimi bu arada yaşanmıştır. Kısa ömürlü Cumhuriyetçi Serbest
Fırka kuruluşundan üç ay sonra uygulamada kapatıldığında ( --Uygulamada--
kapatıldı diyorum. Çünkü, Serbest Fırka, kurucularının başvurusu ile hukuken
hiçbir zaman kapatılmamıştır. Fethi Bey, Partiyi kapattığını arkadaşlarına
bildirmiştir, o kadar.) bu deneyimden, CHP çok şeyler öğrenmiştir. Kadro
dergisi de bu hava içinde yayıma başlamış, devrin Başbakanı İsmet Paşa bile
dergiye yazı yazmıştır. Bir yıl sonra, Halkevleri denemesi başlayacaktır.
İşte 1927 kurultayındaki üç ilkeye üç ilke daha katılarak, altı ok, bu
kurultay zamanında kabul edilmiştir. Bu noktada, artık TBMM ile CHP'nin
--ideoloji üretmek--teki sırası tümüyle birbirine karışmıştır. Mustafa Kemal
Paşa, nerede ortamı uygun bulursa, orada geliştirdiği düşüncelerini hemen,
gerekirse, doğrudan doğruya uygulamaya geçerek, kimi zaman yasal
yaptırımların desteğini bile beklemeden, topluma aktarmaya çalışmaktadır.
CHP ve Devlet
1935 kurultayı ise, Parti-Devlet yakınlaşmasını istediği ölçüde başaramayan
Recep Peker'in yine de bu arzularını belirttiği bir nitelik taşır.
İsmet Paşa ve Atatürk'ün birlikte reddettikleri, fakat Atatürk'ün daha
kesin ve belirleyici tutum aldığı, --Faşist Parti-- modeline göre düzenlenmiş
bir örgüt ve bu modele uygun nitelikler taşıyan bir devlet, hiç kuşkusuz,
Peker'in büyük düşüydü (Soyak, 1973:57-60) . Nitekim bakınız, 1935
kurultayında kabul edilen yeni parti programı için Peker ne diyor: |