II. ORTA ÖĞRETİM Atatürk dönemide orta öğretimde de pek çok gelişme sağlanmıştır. Ortaokul öğretmenliği yasalarla bir esasa bağlanmış ve hangi niteliklere sahip kişilerin öğretmen olabileceği belirlenmiştir. 13 Mart 1924'de kabul edilen 439 sayılı yasa ile orta dereceli okul öğretmenlerinin mesleki güvenceleri sağlanmıştır. 1926-1927 yılından itibaren orta eğitim kurumlarında karma eğitim yapılması kararlaştırılmış, böylelikle kız ve erkek öğrencilerin bir arada eğitim görmeleri gerçekleştirilmiştir. 1929-30 ders yılı başından itibaren Arapça ve Farsça dersleri kaldırılarak bunların yerine Almanca, İngilizce ve Fransızca derslerinin getirilmesi sağlanmıştır. 1923-1938 yılları arasında orta okullardaki öğrenci sayısında %1463, liselerde ise %2015'lik bir artış olmuştur. İlk okulu tamamlayıp orta okula devam etmek isteyenlere yeni imkanlar sağlanmıştır. III. Mesleki Eğitim Atatürk, Osmanlı Türklerinin memur olma hevesini eleştirmiştir. Memur olma hevesi; ticaret, sanayi ve iş dünyasının Rum, Ermeni, Yahudi ve diğer yabancıların elinde kalmasını sağladığını söylemektedir. Bu nedenle ilk ve orta öğretimin insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi vermesi için önlemler alınmalıdır. Fakat bu o kadar pratik tarzda olmalıdır ki çocuk okuldan mezun olduğu zaman bir iş yapabileceğine inanmalıdır. Atatürk, teknik eğitim konusunda sürekli söylevleri ile yol gösterici olmuştur. Örneğin "sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." sözü ile sanatın önemini vurgulamaktadır. Ayrıca Atatürk, sık sık sanat okullarını ziyaret ederek çalışmaları teşvik ederdi. İzmir'e iki ay arayla gitmesine rağmen her iki gidişinde de İzmir Sanat Okulu'nu ziyaret etmiş yetkililerden bilgi almıştır. |