Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-02-2007, 11:06   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

“Bilinçlenme süreci” nin anlamını derinden kavrayarak şöyle demiştir: “Hedefe yalnızca çocukları yetiştirmekle ulaşamayız. Çocuklar geleceğindir. Ne var ki geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler, hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları, bu ulusa ve memlekete görev yapabilecek, yararlı olabilecek biçimde yetiştirilsin. Hiç olmazsa yetiştirmenin gerekliliğine inansınlar.
Atatürk’ün “yetiştirme” kavramıyla dile getirmek istediği olgu “eğitim-öğretim” dir. Çocukları, gençleri önemsediği denli, günümüzde üzerinde yoğunlaşılan “anne-baba eğitimi”ni yıllar öncesinde önemseme ileri görüşlülüğünü göstermiştir. Eğitim-öğretim olgusunun önemini algılamak, bu bağlam doğrultusunda bilinçlenmek ve bunu yaşama geçirmek, işlevselleştirmek, gelecek kuşakların sağlıklı, yapıcı, olumlu bir konumda oluşmasının koşuludur Atatürk’e göre. Bağımsız bir Türkiye, gönençli bir ulus için koşul yine aynıdır: “Eğitimdir ki, bir ulusu özgür, bağımsız, ünlü ve yüksek bir toplum konumunda yaşatır; ya da bir ulusu tutsaklık ve yoksulluğa bırakır.


“Okulun sağlayacağı bilim ve teknikle Türk ulusu, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiiri ve edebiyatı bütün güzellikleriyle belirip gelişecektir” sözleriyle, Atatürk’ün eğitim-öğretim olgusuna ne denli kapsamlı yaklaştığı açık – seçik ortaya konulmaktadır. “Okul” un önemi ve değeri, eğitim-öğretimle koşut bir gelişimi içermektedir. Gelecek kuşakların çağdaş donanımla yaşama atılmasında, önce okul ortamının, bilgilenme sürecinin sağlıklı gerçekleşmesi söz konusudur. Bu süreç, salt bilgilerin ardışıklığıyla, öğrencilere aktarılmasıyla değil, bilimle, teknikle, sanatla, ekonomiyle, yazınla (edebiyat) iç içe yaşayarak olabilmektedir. Birey olabilmek, ekin (kültür) insanı olarak yaşamak, ilerici, çağdaş bir konumu içselleştirmektir. Bilgiyle sevginin bileşkesini, birlikteliğini sağlayan kişi, yaşama, doğaya, insana daha duyarlı yaklaşan, incelen, paylaşımcı olan bir konuma ulaşacaktır. Atatürk’ün üzerinde durduğu okul ortamı, böylesi düşünceleri taşımaktadır. Bu düşünceler ne denli uygulamaya geçerse, anlamlaşırsa, Türkiye’nin, Türk ulusunun da geleceği o denli aydınlık, o denli güzel ve verimli olacaktır.
  Alıntı ile Cevapla