Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-02-2007, 11:07   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Eğitim-öğretim ordusunun değerini, işlevini usunda, yüreğinde bulup duyan, “Ulusal Eğitim Bakanı” olmayı isteyen, Türkiye’nin geleceğini eğitim-öğretimde gören, “Cumhuriyet, öğretmenlerden, düşüncesi özgür, törel bilinci özgür, seziş ve anlayışı özgür kuşaklar yetiştirmesini ister” diyen Mustafa Kemal Atatürk, 21. Yüzyılda da daha çağdaş, daha ilerici, daha bilinçli, daha erdemli, daha çalışkan, daha üretici, daha paylaşımcı, daha uygar ve eğitimin-öğretimin anlamını derinden kavrayan daha bilgi ve sevgi dolu kuşaklarla aydınlanan bir Türkiye’nin her zaman önderi, her zaman “Başöğretmen”i olarak yaşayacak ve yaşatacaktır.

ATATÜRK , EĞİTİM VE ÖĞRETMEN
Doç.Dr.Tayyip DUMAN
Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi / ANKARA
Bundan tam 80 yıl önce 29 Ekim 1923’de, kişi özgürlüğü ve millet egemenliğine dayanan bir yönetim biçimi olan Cumhuriyeti ilân ederek Türk toplumunun siyasî, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısına yeni bir şekil ve ruh verenler, bu yeni yapıyı koruyarak geliştirecek olan yeni nesilleri yetiştirecek millî, çağdaş, lâik ve demokratik bir eğitim sistemi kurmayı da ihmal etmemişlerdir.
Kurtuluş Savaşının lideri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin temel dayanağı olan millî egemenliğin millî birlikten geçtiğini, millî birliğin ise millî kültürle sağlanacağını, bunun da ancak millî eğitimle mümkün olabileceğini çok iyi biliyor ve görüyordu. Bunun içindir ki Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, Türk ulusunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkaracak olan millî ve çağdaş bir eğitim sistemini oluşturma ve bu kapsamda eğitimi yenileştirme çalışmalarına, daha vatanımızın düşmanlardan temizlenmeye çalışıldığı Kurtuluş Savaşı yıllarında başlamışlardır.
  Alıntı ile Cevapla