Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-02-2007, 11:09   #21
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Türk bilim adamlarından Sadri Maksudî Arsal 1930 yılında Türk Dili İçin adlı eserini yayımlamıştı. Arsal, bu kitabında “dili değiştirme” ile “dili düzeltme” işlerinin ayrı ayrı şeyler olduğunu söylüyor, dilde sadeleşmenin öncüleri arasına giriyordu. Atatürk bu eseri son derece yararlı bulmuş ve beğendiğini bir küçük yazı ile Sadri Maksudî Beye iletmişti. İşte, Atatürk’ü, harf inkılâbından iki yıl sonra, dil inkılâbından iki yıl önce heyecanlandıran kitabın başına eklenen cümleler:

“Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî hissin inkişafında [gelişmesinde] başlıca müessirdir [etkendir]. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”

Aynı yıllarda, sonradan adı Ulus olacak olan Hakimiyeti Milliye gazetesinde bir haber yer alır. Bu habere göre Başbakan İsmet Paşa’nın yönlendirmesiyle dönemin önde gelen fikir ve sanat adamları bir araya gelerek bir sözlük ortaya koymak isterler. Bu toplantıya, o zaman adı Dârülfünun olan İstanbul Üniversitesinden de pek değerli bilim adamları davet edilir. O yıllarda “Sözkitabı” olarak adlandırılan bu sözlük çalışmasının ilk toplantısına katılanlar arasında şu adları saymak gerekir:
  Alıntı ile Cevapla