Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-02-2007, 17:26   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Germiyanogullari zamaninda yetisen ilim ve fikir adamlarinin varligi bize bu devirde beylik merkezinin ne derece canli bir kültür hayatina sahip olduguna delalet etmektedir. Germiyan beylerinin ilim ve fikir adamlarini korumalari ve onlara deger vermeleri bu ortamin glismesini saglamistir. Germiyan ilinin Osmanlilar'a geçmesiyle bu dönemde yetisen ilim ve fikir adamlari, edebiyatçi ve sairler de Osmanli idaresinde hayatlarini sürdürmüsler ve eserler vermeye devam etmislerdir.
Edebî sahada ise Seyhoglu Mustafa, Ahmedî, Seyhî, Ahmed-i Dâî gibi sairler yetisti.
Seyhoglu Mustafa, Süleyman Sah'in emriyle Farsça Merzübannâme ve Kabusnâme'yi Türkçe'ye tercüme etmistir. Yine Süleyman Sah'in istegi üzerine kaleme aldigi Hursidnâme adli mesneviyi onun ölümü üzerine Osmanli padisahi Yildirim Bayezid'e takdim etmistir. Siyasetnâme tarzindaki eseri Kenzü'l-Kübera ise Türkçe mensur bir eserdir.
Ahmedî'nin Iskendernâme'si de yine bu dönemde kaleme alinmistir. Ahmed-i Daî ise Yakub Bey'in emriyle rüya tabirine dair Tabirnâme adiyla Farsça'dan bir eser tercüme etmistir.
d- Imar Faaliyetleri
Germiyanogullari devrinde cami, medrese, çesme gibi çesitli mimarî eserler insa edilmistir. Ankara'da Kizilbey Camii (1299), Denizli'de Süleyman Sah'in yaptirdigi Ulu Cami (1368), Kütahya'da Kale-i Bala Camii (1377), Kursunlu Camii (1377), Balikli Camii, Analci Mescid, Vacidiye Medresesi, Usak'ta Kavsit Çesmesi, Kütahya'da Ishak Fakih'e ait çesme mimarî eserlerin en önemlileridir.
  Alıntı ile Cevapla