Osmanlı Devleti’ de ada üzerindeki egemenliğinin kalkacağı anlamını taşıyan bu öneriyi reddetti. Ancak buna pek aldırmayan İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya 5 Kasım 1898’de Osmanlı askerini ve memurlarını zorla çıkardılar. Bu olayların gerçeğinde ise, başta İngiltere olmak üzere bu devletler, silah gücüyle Girit sorununu Yunanistan lehine çözümlemekti. Sonuçta başta Osmanlı Devleti Almanya ve Avusturya olmak üzere yaptıkları protesto ve itirazlarına rağmen mağlup Yunanlılar, Yunan prensi Yorgi’nin Girit Valiliğine tayin edilmesi suretiyle mükafatlandırıldılar. Öte yandan Babıali Yunan Prensi Yorgi’yi Girit Genel Valiliğine atamak zorunda kalmasından sonra, büyük devletlerin askeri birlikleri ve donanmalarının büyük bir kısmı Girit’i terk etti. Görünüşte ada da Osmanlı egemenliği devam etmekle beraber, gerçekte Girit Yunanistan’a fiilen bağlanmış oldu. Daha sonra Venizelos tarafından hazırlanan bir anayasa, 1899 yılında toplanan kurucu Meclis tarafından kabul edildi. Anayasaya göre, bir meclis ve Prense yardımcı olmak üzere dördü Hıristiyan, biri Müslüman olan, bir yürütme kurulu meydana getirildi. Ayrıca ada için bir bayrak, posta pulu ve İtalyan subayları nezaretinde Giritli polis teşkilatı da yapılan bu değişiklikler arasında idi. Görünürde bu yönetim,Yunanistan’dan ayrı, buna karşılık Osmanlı Devletine bağlıydı. Ama gerçekte ise; Yunan etkisi altında adeta bağımsız bir devlet kurulmuştu. |