Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-02-2007, 09:50   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ancak bu elçilerin karşılıklı gidip gelmeleri iki grup arasında barış yapılması yolunda bir gelişme sağlamamıştı. Safer ayinin ilk günü savaş tekrar başladı. İlk yedi gün iki taraftan birer komutanın mübarezeleri ile geçti. Peşinden Hz. Ali (r.a), orduya toplu saldırı emrini verdi. Savaş bir kaç gün olanca şiddetiyle devam etti. Ammâr b. Yasir'in şehit edilmesine çok üzülen Hz. Ali'nin şiddetli bir taarruzu ile Sam ordusu dağılma noktasına geldi. Savaş kazanılmak üzereydi ki, Amr b. el-Âs, Suriyeli askerlere "Her kimin yanında Mushaf varsa onu mızrağının ucuna takarak yukarı kaldırsın" dedi. Bu emri yerine getiren askerler karşı tarafa, "Aramızda Allah’ın kitabı hakem olsun" diye seslendiler. Amr b. el-As'ın hilesi tutmuş, Iraklı askerler: "Allah’ın kitabına yapılan çağrıya icabet edelim" demeye başlamışlardı. Amr. b. el-Âs, bu hile ile, Sam ordusunu kesin bir mağlubiyetten kurtardığı gibi, karşı tarafın gücünü de kırmıştı. Hz. Ali (r.a) bir Halife ve bir ordu komutanı olarak bunun bir savaş hilesi olduğunu askerlerine anlatmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Ali (r.a), onlara söyle diyordu: "Bu bir hiledir. Bununla sizin aranıza ayrılık düşürmek ve birliğinizi bozmak istiyorlar". Ancak, Iraklılar, isteklerinde direttiler ve savaşa devam etmekte olan komutan Ester'e adam gönderip savaşmayı bıraktırmasını istediler. Hz. Ali Ester'e savası bırakması için adam göndermek zorunda kaldı. Ester, gelen adama: "Simdi mevziden ayrılacak an değildir. Ben şimdi kesin zafere ulaşacağımı umuyorum, acele etme" diyerek karşılık verdi. Gönderilen adam Hz. Ali'nin yanına gelmeden, Ester'in savaşan askerleri arasında çalkalanma oldu ve sesler yükseldi. Onlar daha bir sevkle savaşı sürdürüyorlardı. Bunun üzerine Iraklılar, Ali (r.a)'a: "Vallahi biz, senin Ester'e bırakması için değil, savaşa devam etmesi için adam gönderdiğini sanıyoruz" dediler. Hz. Ali'nin gönderdiği ikinci kesin emirle Ester, savaşı bırakmak zorunda kaldı. Hz. Ali (r.a), Es'as b. Kays'i Muaviye'ye göndererek onun ne düşündüğünü anlamak istedi. Muaviye ona, "istediğimiz, aramızda Allah’ın kitabını hakem kılmaktır. Her iki taraftan birer hakem seçilmesini ve onlardan Allah’ın kitabına uygun bir karar vereceklerine dair ahd alıp tarafların onların vereceği karara uymalarıdır" dedi. Hz. Ali (r.a)'in taraftarları bunu memnuniyetle karşıladılar. Şamlılar hakem olarak zeki ve kurnaz bir kimse olan Amr b. el-Âs'i seçtiler. Iraklılar ise Ebu Musa el-Esari'yi hakem tayin etmek istediler. Hz. Ali (r.a), Ebu Musa’nın daha önce kendisine muhalefet ettiğini ve halkı kendisinden ayırmaya çalıştığını, dolayısıyla onun hakemliğine itimat edilemeyeceğini söylediyse de Iraklılar onun hakem olması konusunda direttiler.

Amr b. el-Âs' ile Ebu Musa el-Es'ari, 37. yılın Safer ayında Dumetul-Cendel'de bir araya gelerek, karar verirken esas alınacak prensipleri içeren "tahkim name”yi kaleme aldılar.
  Alıntı ile Cevapla