ALİ PAŞA'NIN BAĞDAT'A SALDIRMASI Sultan Murad, Abaza'nın kuvvetlerinin tamamen yok edildiğini sanarak, kendisini küçümser ve daha büyük işlere girişir. Bu amaçla Anadolu kuvvetleriyle birleşmesi ve gecikmeden Bağdat üzerine saldırması için Diyarbakır Valisi Hafız Ali Paşa komutasında büyük bir orduyu Anadolu'ya gönderir. Ali Paşa hiç oyalanmadan derhal padişahın buyruğunu yerine getirir. Ve beş ay süreli bir kuşatmadan sonra kahraman garnizon tarafından büyük kayıplara uğratılarak püskürtülür ve yaklaşmakta olan şiddetli kışa yakalanmadan geri çekilmek zorunda kalır. HALİL PAŞA'NIN ERZURUM'U KUŞATMASI Bu sebepten dolayı Hafız Ali Paşa mevkiinden alınır ve yerine Sadrazam Halil Paşa getirilir. Fakat bu da, padişahın beklediklerine yanıt veremez. Zira İranlılara karşı gitmesi için emir aldığı halde, Abaza Paşa'yı ele geçirmek ümidiyle Erzurum doğrultusunu tutar. Asi Paşa, sadrazamın kente yaklaştığını görünce, İran'a gidiyor gibi yaparak, kendisini gafil avlamak emri aldığını sanır. Bu nedenle bir zamandan beri askeri birliklerinin saklanmasına yarayan Erzurum'a çekilir ve gerekli erzak ve savaş gereçleriyle doldurduktan sonra kente kapanır. Halil Paşa, Abaza'nın bu çekilme olayını, korkup kaçtığına yorar ve yılmak bilmeyen düşmanı tümüyle yok edebileceğine inanarak, İran seferinden vazgeçer ve Erzurum üzerine yürüyerek kuşatır. |