SULTAN MURAD'IN ÖLÜMÜ Bağdat'ın fethinden sonra Sultan Murad, yıkılmış olan surların onarılması ve Irak eyaletinin işlerini yoluna koymak için bir süre dala kalır burda. Fakat başlattığı yeni işlerin tamamlanması için yeni vezir Mustafa Paşa'yı bırakarak, kendisi kışı geçirmek üzere Diyarbakır'daki karargahına gider ve ilkbaharda da maiyetinin eşliğinde İstanbul'a döner (H. 1048-M. 1638). Ve burada Hıristiyanlara karşı yeni sefere girişmeyi tasarladığı bir sırada, on beş. gün gibi çok kısa bir sürede öldüren bir hastalığa tutulur ve otuz bir yıl yaşadıktan ve on yedi yıl hükümdarlık ettikten sonra H.1049 yılının şevval ayının on beşin-de öbür dünyaya göçer (M. 1639). SULTAN MURAD'IN ÖZELLİKLERİ Bu padişahın ahlakı ve Özel yaşamı hakkında Türkler ciltler dolusu kitap yazmışlardır, takat bazılarının kuşku uyandıran öyküler oldukları sanılmaktadır. Bu itibarla, ben size ancak en güvenilir vakanüvislerin teyid ettikleri baz) şeyleri aktaracağım. Bunların gözlemleri-ne göre en önemli şey budur: Murad'ın imparatorluğun şerefine yakışmayan ve doğa yasalarına uymayan söyler yaptığı, yani kendisinin bazı dostlarıyla başkentin dışındaki bahçe ve eğlence yerlerine gitmek alışkanlığında olduğunu ve buralarda bir padişaha yakışmayacak bir biçimde eğlendiğini. Yani ateş yaktığını, yemek pişirdiğini, masaya şarap getirdiğini ve arkadaşlarıyla çok samimi bir şekilde içtiğini ve bundan başka seksenlik kadınları, henüz on beşinde olan gençlerle ve yine genç kızları da çok ihtiyar adamlarla evlendirmekten hoşlandığını ve bunlara benzer sayısız acayip şeyler yaptığını aktarırlar. |