Türkçe'nin alaylı âlimleri, bu mevzûlarda o kadar gafil veya maksatlıdırlar ki, Türkçe'ye, daha çok Moğol istilâsından sonra ve târihte ilk defa zorla sokulmuş, birtakım geri kelime ve ekleri de Türkçe sanmış ve bunları Türkiye Türkçesinde diriltmeğe kalkmışlardır. Bugün devlet teşkilâtında kullanılan sayıştay, danıştay, yargıtay gibi kelimelerdeki ekler, böyle ekler ve böyle yanlışlardır. Bu kelimeler Türkçe değildir. Yine alaylı âlimlerce uydurulan görev, ödev, saylâv, söylev gibi kelimelerdeki ekler de böyledir. Bu kelimeler de Türkçe değildir.
Zamânımızda Türk dili, işte bu şaşkınlıkların perîşanlığı içindedir. Çünkü târihte büyük medeniyet kurmuş milletlerin Türkçe'de tamâmıyle millîleşmiş kelimelerini atıp, yine târihte Türk milletine en büyük fenâlığı yapan Moğollar gibi barbar bir kavmin kelimelerini, bu millete, Türkçe'dir diye kabul ettirmeğe kalkmak, daha başka kelimelerle de vasıflandırılabilirse de, şimdilik en hafif vasıf, bu şaşkınlıktır.
*
Hakîkat şudur ki Türk milleti gibi, asırlarca hattâ çağlarca dünya sathında konuşmuş büyük ve fâtih bir milletin dili özdil olamaz, imparatorluk dili olur. |