9 ncu Ordu Kıtaatı Müfettişi
Mustafa Kemal" (12)
Bu raporda belirtilen açık ve net görüşleri şöyle sıralayabiliriz:
- Türklüğün yabancı yönetimine tahammülü yoktur.
-İzmir, Türkler için millî ve hayatî bir meseledir ve İstanbul kadar önemlidir.
-Hiçbir yabancı hükümetin işgâline razı olunmayacaktır.
-Kuvvete dayanarak yapılan İzmir'in işgâli geçicidir, Yunanlılar oradan mutlaka çıkarılacaktır.
-Millet yek vücut olmuş ve millî hakimiyet esasını ve Türklük duygusunu, yani Türk milliyetçiliğini kabul etmiştir.
Bu raporda, net olarak ortaya çıkan bu görüşlerin Mustafa Kemal Paşa ile İstanbul Hükümeti arasında memleketin içinde bulunduğu durumda izlenecek yolla ilgili çok farklı görüşlere sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. İstanbul Hükümeti Birinci Dünya Savaşı'nın galipleri olan İtilâf devletlerine karşı mücadele yapılmayacağına inanıyor ve bütün tutum ve davranışlarını bu inanış çerçevesinde belirtiyordu. İtilâf devletlerinin Türklerle ilgili verecekleri kararı beklemekten başka yapabilecek hiçbir şey olmadığına inanan İstanbul'a, Mustafa Kemal Paşa Samsun'dan gönderdiği raporlarla Türk milletinin topluca kurtuluşundan bahsediyor ve izlenecek yolu da "Türk milliyetçiliği" olarak belirtiyordu. Oysa Mustafa Kemal Paşa Anadolu'ya Samsun ve civarındaki yerlerin asayişini temin etmek üzere gönderilmişti. O, şimdi bu görevlerin sınırlarını aşıyor, sadece Samsun ve civarının asayişiyle meşgul olmuyor, Türk milletinin ve Türk vatanının toptan kurtuluşundan bahsediyor ve bununla meşgul oluyordu. Mustafa Kemal Paşa biliyordu ki galip devletlerin kararlarını beklemek ve onlara güçlük çıkarmayarak her dediklerini yerine getirmekle bu ülke ve bu milletin kurtuluşu sağlanamazdı. Yapılacak işi millete güvenmek ve milletin gücü ve mücadele azmî ile millî mukavemeti teşkilâtlandırmaktı. |