Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-02-2007, 09:33   #36
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sakız adası, Osmanlı egemenliğine girince, tüccarlar Anadolu’dan gelen malları gemilerle Çeşme’den alıp, Sakız limanına ulaştırıp ve oradan Avrupa’ya giden açık deniz gemilerine aktarmak gibi pahalı ve zor bir işlemden vazgeçtiler. Bu yüzden 1590 - 1610 yılları arasında Batılı tüccarlar, Batı Anadolu ürünleri için transit liman olarak İzmir’i seçmeye başladılar. Çok geçmeden tüccar devletlerin konsolosluk binaları, İzmir’de boy göstermeye başladı. 1620 yılına gelindiğinde İzmir limanı, XVI. yüzyıldaki görüntüsünden tamamen farklı bir görüntü sergiliyordu. Liman canlanmış, Batılı tüccarlar ile limana mal getiren kervancılar bir arada ilginç bir kompozisyon oluşturmaya başlamıştı. İzmir’e gelen gemi sayısı artmaya başlamış, liman çevresinde gemicilerin kaldığı ve vakit geçirdiği mekanlar yükselmeye başlamıştı.
İzmir’in ticaret merkezi olarak yükselişinin ardında, Doğu Akdeniz ticaretinde egemen olan Fransa ve Venedik ile rekabete girişen İngilizlerin tutunma çabalarının da etkisi bulunmaktadır. Ticaret yapan unsurların çoğalması hem rekabeti artırıyor hem de talep olunan ürünlerin çeşitlenmesine neden oluyordu. Geleneksel ürün olan baharatın yanında yünlüler, pamuklular ve kuru meyveler gibi mallar da yer almaya başlamıştı. Tahmin edileceği üzere İzmir, verimli iç bölgesinde üretilen bu malların dış satım limanı konumuna gelmesi nedeniyle, bu ürünleri arayan tüccarların yeni yerleşim yeri özelliği kazanıyordu. XVII. yüzyılın ortalarından itibaren Uzakdoğu ipeklerinin de doğrudan İzmir’e gelmeye başlamasıyla birlikte, İzmir gerek ekonomi, gerekse nüfus açısından girdiği büyüme sürecini devam ettirecektir.
  Alıntı ile Cevapla