Çırağan Sarayı
Beşiktaş ile Ortaköy arasında, adıyla anılan cadde üzerindedir. Beşiktaş merkezin bir parçası durumundadır. Abdülaziz 1861'de tahta çıktığında bu sarayı yaptırmıştı. Mimarı Sarkis Balyan kalfadır. Padişah bu binada ancak dört yıl oturabilmiştir. Abdülhamid döneminde saray, bir önceki padişah V. Murad'a tahsis edildi. Ardından 3 Kasım 1909'da Sultan V. Mehmed Reşat'ın mekanı oldu. Fakat iki ay sonra tutuşarak dört duvar haline geldi. Yıllarca harabe halinde kaldıktan sonra, 1987'de Alman turizm şirketi Kempinsky'nin işletmesine verildi. Feriye Sarayları
Çırağan Caddesi üzerinde yer alır. Günümüzde Galatasaray Üniversitesi ve Kabataş Lisesi'nin kullanımındadır. Bu saraylara Feriye denmesinin sebebi, padişahın oturduğu esas sarayın yanında ikinci derecede önemli yapılar olmasındandır. Deniz tarafında üç ana bina, bir cariyeler koğuşu ve iki katlı küçük bir binadan oluşan yapılar topluluğunun arkasında, yol tarafında ek binalar yer alır. Beşiktaş Mevlevihanesi
Galata ve Yenikapı Mevlevihaneleri’nden sonra İstanbul'da kurulan üçüncü Mevlevi dergahıdır. Boğaziçi'nde Çırağan Sarayı'nın bulunduğu yerde inşa edilmişti.
Mevlevihanenin tarihi geçmişi, Ekrem Işın'ın ifadeleriyle şu şekildedir:
"1622'de Sadrazam Ohrili Hüseyin Pasa tarafından yaptırılan dergah, 1867'ye kadar Beşiktaş'ta faaliyet göstermiş, bu tarihte Çırağan Sarayı’nın inşası nedeniyle yıktırılarak önce Fındıklı'da Karacehennem İbrahim Paşa Konağı'na ve buradan da I87l'de tamamlanan Maçka'daki binasına geçmiştir. Ancak 1874'te askeri kışla yapımı için bu dergâh da yıktırılınca, geçici olarak Eyüp'teki Hatab Emini Mustafa ve Hüseyin efendilere ait yalılara taşınmış, daha sonra inşası 1877'de biten Eyüp Bahariyesi'ndeki yeni yapılarına yerleşerek 1925'e kadar Bahariye Mevlevihanesi adı altında faaliyetlerini sürdürmüştür.
Beşiktaş Mevlevihanesi'nin kurucusu Ohrili Hüseyin Paşa. 17. yüzyılın önde gelen devlet adamlarındandır. Bostancı ocağından yetişerek sadrazamlığa kadar yükselmiş, fakat 1622'de Dilaver Paşa'nın yerine ikinci defa bu makama getirilmiş ise de II. Osman'a karşı düzenlenen Yeniçeri ayaklanması sırasında daha görevine başlayamadan katledilmiştir. Bu beklenmedik ölümle birlikte, devlet adamları tarafından İstanbul'da Mevlevi dergahı kurma geleneği de son bulmuş, dolayısıyla Kasımpaşa, Üsküdar ve Bahariye Mevlevihaneleri tarikatın kendi imkânları çerçevesinde açtığı merkezler olma özelliğini kazanmışlardır."* Medreseler
Beşiktaş'ta olduğu bilinen üç medrese de 16. yüzyılda yapılmıştır. Bunlar Yahya Efendi Medresesi, Hayrettin Paşa Medresesi ve Sinan Paşa Medresesi’dir. Bugün sadece “Sinan Paşa Medresesi” ayaktadır.
Sinan Paşa Külliyesi'nin bir parçası olan bina, cami avlusunun etrafında sıralanmış 12 hücreden oluşur. Hamamlar
Beşiktaş'ın ilk hamamları 16. asırda inşa edilmiştir. 18. asra kadar da başka hamam yapılmamıştır. Bunun sebebi, tarihi yarımada gibi, Beşiktaş'ın da düzenli su şebekesine sahip olmamasına bağlanabilir. 1730'dan sonra Taksim suyu tesislerinin yapımına başlanmasıyla burası düzenli suya kavuşmuş, bu da hamam sayısını artırmıştır. Bölgenin en önemli hamamı; Beşiktaş Çarşısı içinde bulunan Köyiçi Hamamı'dır. |