Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-02-2007, 11:45   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Anıtlar
Barbaros Anıtı
Ünlü Türk Amirali Barbaros Hayrettin Paşa'nın hatırasına dikilen bu anıt Beşiktaş'ta Cezayir Caddesi'nde ve Barbaros Türbesi’nin hemen arkasındadır. 1944 yılında heykeltıraş Zühtü Miridoğlu ve Hadi Beyler tarafından bu anıt 52 bin liraya yapılmıştır.

Anıtın altında Yahya Kemal'in mısraları vardır:

"Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros belki donanmayla seferden geliyor
Adalardan mı? Tunus'tan mı? Ceyazir'den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
‘Yeni doğmuş ay’ı gördükleri yerden geliyor.
Ol mübarek gemiler hangi seherden geliyor?
Anıtın tümü 11.50 metredir. Bronz dökülen kısmı 6 ton 900 kilodur. Bronz işlerini Yusuf Akpınar ve Ali Haydar Seymen yapmışlardır.
Yahya Kemal Heykeli
Serencebey Parkı’nda bulunmaktadır. Heykeltıraş Hüseyin Gezer'in eseridir. Bronz döküm heykel, şairi oturur durumda düşünürken tasvir etmektedir.
Şairler Sofası
Vişnezade Parkı’nın bir bölümü "Şairler Sofası" olarak düzenlenmiştir. Mimari tasarımı Erhan İşözen'e ait olan yapıtta, Melih Cevdet Anday, Sabahattin Kudret Aksal, Behçet Necatigil, Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat, Özdemir Asaf, Şair Nigar Hanım ve Neyzen Tevfik'in heykelleri yer almaktadır. Heykeltraşlar, Gürdal Duyar, Yunus Tonkuş ve Namık Denizhan'dır.*
Beşiktaş’ın meşhurları
Yahya Efendi
Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaşamıştır. Para ve dünya nimetlerine kulak asmayan bir gönül insanı idi.
Zenbilli Ali Efendi'den ders gören Yahya Efendi, Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta geçmesinden sonra İstanbul'a gelir. Bir gün bir konudan ötürü Kanuni'ye küser. Kayığa binerek sahilde karaya çıkar. Geceyi yalnız başına bir kavak altında geçirir. Olayı bilen Kanuni, Yahya Efendi'yi bir kaç kez saraya davet eder. Fakat Efendi gitmez. Bunun üzerine Kanuni, Yahya Efendi'nin gittiği sahildeki toprakları ona bağışlar. Burası Beşiktaş'tır. Padişah kendi mimarını da buraya göndererek bir kaç odalı bir bina yaptırır.
Yahya Efendi de burada bir mescit, bir çeşme ve bir bostan meydana getirir. Ölümünden sonra da kendi adı ile anılan mahalledeki türbesine gömülür.
Tuzcu Baba
Fatih Devri büyüklerindendir. Padişahın Tuzcubaşısı olan bu kişinin asıl adı bilinmemektedir. Tuzcu Baba, İstanbul Türkler tarafından alınınca Beşiktaş'ı Türkleştirmek için çok çalıştı. Ölümünden sonra da gömüldüğü yer Müslümanlar tarafından ziyaret edilen önemli yerler arasına girdi.
Şair Nedim
Ünlü Divan şairlerimizdendir. Lale Devri'ne ait en canlı ve renkli şiirleri yazdı. Padişah III. Ahmed'in ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın sevgisini kazandı. Patrona Halil İsyanı sırasında öldürülmekten korktuğu için damdan dama kaçmak istedi. Ayağı kiremitlere takılarak düştü ve öldü. Nedim İstanbul'un ve Beşiktaş'ın türlü yanlarını Divan Edebiyatı'na sokmuştur. Nitekim onun şu mısraı meşhurdur:
"Beşiktaş'a yakın bir hane-i viranemiz vardır.”
  Alıntı ile Cevapla