Macar kuvvetleri içeriye alinip toplarin önüne getirildikten ve daha önce de belirtildigi gibi gerileri de "akinci" ve "deli" kuvvetleri tarafindan çevrildikten sonra 300 topa birden ates verilir. Macar ordusu bu atesin dehsetiyle neye ugradigini sasirir. Bu saskinlik üzerine panige kapilip darmadagin olurlar. Bu atesten sonra savasta komutan olan kral bir daha görünmez. Ordunun dönüsünden sonra bataklikta ölüsü bulunmustu. Osmanlilarin kilicindan kurtulan askerler de gece karanliginda bilmeyerek batakliga düsüp bogulmuslardi. Mohaç Muharebesi iki saat sürmüstü. Bu muharebede Osmanli ordusunun mevcudu 300 bin, Macarlarinki ise l50 binden fazla idi. Öyle anlasiliyor ki, sayi itibariyle Macar kuvvetleri Osmanli kuvvetlerinden pek az degildi. Nitekim, Mohaç olayini birçok kimseden dinleyip gerçegi ögrendigini anlatan tarihçi Peçevî, "Mohaç gazâsinda ikiyüz bin kâfir katl ve esir olundu denilse belki noksani var, mubalagasi yoktur" derken, iki tarafin kuvvetlerinin denk oldugunu belirtmek ister. Keza Lütfi pasa da Macar askerlerinin sayi ve durumunu su ifadelerle dile getirir: "Ve 200 bin atli ve otuz bin piyade tüfenk endâz her nereye ki atalar, hata etmezlerdi." Bu ifadelerden anlasildigina göre Macar Krali'nin kuvvetleri 230 bin civarinda idi. Lütfi Pasa, Macar askerlerinin sayilarini verdigi gibi savasin, Osmanli planina uygun bir sekilde nasil cereyan ettigini de anlatir. Ona göre Kral Layos, askerini üç kola ayirmis, bizzat kendisi merkezden Pâdisah üzerine yürümüsse de, yeniçerilerin önünde bulunan ve zincirlerle birbirlerine bagli olan toplara karsi, geçmek üzere bir gedik bulamamistir. Bununla beraber Rumeli kolunu geri çekilmeye mecbur etmisler, sonra plana göre Anadolu kolu da geri çekilerek Macarlar'in çenbere alinmasi saglanmistir. Böylece Osmanlilar, Allah Taala'nin: âyet-i kerimesi'nin isaret ettigi gibi galip gelmislerdi. Macar Kralinin komutasi altinda Macarlar'dan baska Alman, Leh, Çek, Italyan ve Ispanyollar'dan meydana gelen büyük bir ordu bulunmakta idi. |