Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-02-2007, 13:37   #65
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

27 Aralik l533'te Haleb'e gelen Ibrahim Pasa, burada kislamisti. Kisin Van taraflarinda bulunan Ulama Han "istimâlet" tarikiyla Ahlat, Adilcevaz, Ercis ve Van'i Osmanlilar'a itaat ettirmisti. Bütün bu faaliyetleri haber alan Sah Tahmasb da harb hazirliklarina baslar. Bu esnada öncelikle Bagdad'a yürüyüp orayi ele geçirmek isteyen Ibrahim Pasa, daha sonra Ulama'nin tesiriyle Tebriz üzerine yürümeyi kararlastirir. Bunun için Birecik üzerinden Firat geçilerek l4 Mayis l534'te Diyarbekir'e varilir. Burada bir müddet kalinarak yeni siyasî tesebbüslere girisilir. Böyle bir niyetle Van önlerine gelen Ibrahim Pasa, Bingöl üzerinden Tebriz'e hareket eder. Sadrazam'in ordusu Sa'dabad civarinda konakladigi zaman, Tebriz halkinin ileri gelenleri, Safevî pâyitahtinin bagliligini arzederler. Böylece Ibrahim Pasa, l Muharrem 94l (l3 Temmuz l534)'te savasmaksizin Tebriz'i ele geçirir. Pasa, burada müstahkem bir ordugâh insa ettirerek buraya l000 kisilik bir kuvvet koyar. Sehre bir kadi tayin eder. Böylece her türlü yagma ve kanunsuz hareketleri yasaklayip önlemis olur. O, kimseyi incitmemeye ve halki memnun etmeye son derece dikkat ediyordu. Ibrahim Pasa'nin bu sekildeki hareketi kisa zamanda meyvesini verip tesirini gösterecekti. Bununla beraber daha önce Sah Tahmasb'in muhtemel bir harekâtina karsi Ibrahim Pasa tarafindan acele yetismesi arzulanan Kanunî, ll Zilhicce 940 (23 Haziran l534)'te Üsküdar'dan hareketle Iran sinirlarina dogru yola çikar. Ibrahim Pasa'nin bu istegine Sah Tahmasb'in muhtemel bir harekâtinin sebep olabilecegi endisesi ile birlikte asker arasinda meydana gelen huzursuzluk ta vardi. Nitekim Peçevî'nin ifadesine göre düsman topraklarina girildigi zaman "asker içine gûna gûn fisiltilar düsüp Sah'a Sah gerek imis, mahall-i zarûrette askere penâh gerek imis, Sah gelürse mukabelesine kim gelür ve asker-i Islâm'in hali ne olur deyü bir havf ve hasyet (korku) târi oldu. Tedbir sahibi vezir bu hâle vâkif oldugu gibi bilâ te'hir musta'cel ulaklar ile ahvali tekrar cânib-i Pâdisahî'ye yazar" Iznik, Kütahya, Aksehir ve Konya'dan geçilir. Pâdisah, Konya'da bulundugu sirada Van ile birlikte elde edilen diger sehirlerin anahtarlari gelir. Ordusunun zaferlerine çok sevinen Pâdisah, Allah'a hamd ve senâ ile büyük sair ve mutasavvif Mevlana Celâleddin-i Rûmî'nin türbesini ziyâret edip bir semâ âyininde bulunur. Burada Kur'an-i Kerim tilâveti ve Mesnevî'den parçalar okunduktan sonra, dervislerin kudûm ve ney sesleri arasinda semâa baslamalari onu pek memnun etmisti.
  Alıntı ile Cevapla