Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-02-2007, 13:51   #133
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kanunî Sultan Süleyman ilim ve kültür adamlarini himaye ettigi gibi onlari çesitli sekillerde taltif edip desteklerdi. Kendisi de sair olan ve Muhibbî mahlasiyla siirleri bulunan Kanunî Sultan Süleyman'in, matbu bir de divani vardir. Topkapi Sarayi Müzesi Arsivinde kendi el yazisiyla manzumelerini hâvi perakende müsveddeleri mevcuddur. Günümüz Türkiye'sinin hemen hemen bütün saglik kuruluslarinda bir levha seklinde duvarlarda asili bulunan ve: "Âlem içre muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sihat gibi
Saltanat dedikleri ancak cihan gavgasidir
Olmaya baht-u saadet dünyada vahdet gibi" misralari da ona aittir.
O, sadece kendisi siir söylemekle kalmamis ayni zamanda sair ve ediplerin elinden tutup onlarin yetismelerine de yardimci olmustur. Nitekim o, siirdeki kudretini anladigi meshur sair Bâki'nin elinden tutup yetismesine himmet etmistir. Nimet ve kadirsinas olan Bâki'nin, Sultan Süleyman'in vefatina dair kaleme aldigi mersiye edebiyatimizin saheserlerindendir. Onun, ilim ve marifet erbabina karsi gösterdigi itibar ve onlara olan riayeti pek ziyade idi. Zamaninda yetistirdigi ulema ve suâranin (sairler) eserlerini kütüphanesinde saklardi. Onun, edebî eserlere verdigi degeri göstermesi bakimindan Kelile ve Dimne'nin mütercimi Alaeddin Ali Çelebi'ye olan iltifati örnek olarak gösterilebilir. Ali Çelebi, "Hümayun-nâme" adi ile yaptigi tercümeyi takdim ettigi zaman, o, bu eseri bir gecede okuyarak, mütercimini Bursa kadiligina tayin eder. Kanunî'nin büyük bir hükümdar oldugunda ittifak eden tarihçilerden bir kismi, onun devrinin on büyük sadrazami oldugunu ve on mümtaz vasifli defterdar ve nisancisi yaninda, on tane büyük âlim ile on büyük sair bulundugunu da bildirmektedirler.
Kanunî Sultan Süleyman'in, toplumdaki insanlari nasil degerlendirdigini ortaya komasi ve onlara nasil bir kiymet atfettigini göstermesi bakimindan nakledecegimiz su olay büyük bir deger tasimaktadir. Buna göre bir gün o, mahremleri ile görüsürken onlara dünyanin velinimetinin kim oldugunu sorar. Onlarin, "Pâdisah hazretleridir" demeleri üzerine "Hayir, velinimeti-i âlem reâyâ yani köylüdür ki, ziraat ve hirâset (çiftçilik ile ugrasmak) emrinde huzur ve rahati terk ile iktisâb ettikleri (kazandiklari) nimetle bizleri it'am ederler" demisti.
  Alıntı ile Cevapla